İhsan Fazlıoğlu

İhsan Fazlıoğlu

İkâme Metafizik Olarak “Tarih”

Okyanusta yani uçsuz bucaksız bir denizde, bir şişenin içinde var–olduğumuzu tahayyül edelim. Öyle ki, içinde var–olduğumuz şişe herhangi bir limandan yola çıkmadı; gelinen bir liman olmadığı gibi, şişenin gideceği bir

Beşer–olmaklık’tan insan–olmaklık’a geçişin ideal sıfır–noktası temeddündür; temeddün yani bir–arada–yaşamak; toplumsal/ictimaî hayat; bir toplumsal gerçeklik küresi inşâ etmek… İdeal sıfır–noktasının mekânı ve zamanı, bu aşamada bir önemi hâiz değildir. Ayrıca temeddün,

Aslî fâilin ol-emri (kun) var-kılma etkinliğini başlatır (fe-yekûn) ve Evren (Kevn) oluşmaya başlar (tekevvun). Beşer, bu oluşun yani tekevvünün bir uzantısıdır. Ancak beşer, en nihayetinde, bu yazıda ele alınmayacak pek

Müslümanlar, yayıldığı coğrafyalardaki insanlığın her konudaki hafızasını tevârüs, temellük ve temessül ettiklerinde ve Medine, Basra ve Kûfe’de dil bilimleri, dinî bilimler, özellikle usûl bilimleri, kelam, tasavvuf ve tarih gibi alanları

Teklif dergisinin bilgi konulu 9. sayısında dile getirildiği üzere bilgi hakkında konuşmak bizâtihi insan hakkında konuşmaktır ya da Hz. Ali’nin[k.v.]  dediği üzere ‘insan=bilgi’dir. Tabiat ile Hayat’taki her şeyle bir şekilde

İbn Bâcce’nin (ö. 1139) Tedbîr el–mutevahhid, İbn Tufeyl’in (ö. 1185) Hayy b. Yakzân, ve İbn Rüşd’ün (1198) Fasl el–mekâl fîmâ beyn el–şerîa ve el–hikme min el–ittisâl ve diğer eserlerindeki fikirler

Teklîf gibi bir kavramı temellendirmek ve mükellefiyet gibi bir kavrama içerik kazandırmak için öncelikle büyük ölçekte ‘Varlık’ın bir anlamı mevcut mudur?’; küçük ölçekte ise, Varlık’ın bir var–olan–olarak üyesi ‘insanın bir

Bir söylemin diyagramatik varlık şeması en temelde üç imkânı verir: Birincisi, idrâk için ontolojik bir tabakalaşma ve hiyerarşi duyarlılığı; ikincisi, üzerine konuşulan nesnenin alacağı yüklemleri belirlemesi; üçüncüsü ise bilginin meşruiyeti

ihsanfazlı-varlık-web-sayı2

Herhangi bir gerçeklik soruşturması en temelde iki sınıra dayanır: Birincisi insanın kendini idrâk etmesi; ikincisi ise içinde bulunduğu yeri (dünyayı) idrâk etmesi. İlk bakışta hemen tüm gerçekliğin idrâk etkinliğinde görünür

İnsanın özgürlük gibi kavramları kendine konu kılması kızgın bir demiri, sırf merak için eline alıp tutmasına benzer. Kızgın demiri kişi, ne kadar dayanıklı olursa olsun uzun bir süre elinde tutamazsa

Son Yazılar

“Gelecekle ilgili emin olabileceğimiz tek bir olgu var: Gelecek, kesinlikle inanılmaz olacak.” — Arthur C.

Ahlâk üzerinde düşünürken ilk çağların sadeliğini hasretle anmamak mümkün değildir. O devir, yalnız tabiatın eliyle

Allah sana afiyet versin, bu konuları bilmen ve onların imkânsız olduğunu düşünmemen gerekir. Bakırcının sana

Her çağ kendisine damgasını vuran gelişmesiyle tanımlanır. Teknolojinin bütün biçimiyle kendisini gittikçe daha fazla hissettirdiği

“Geçmişi kenara atmakla insan geleceğe olan inancını kaybetmiştir…” “Din artık halkın afyonu değil afyon (kumar,

“Ölçebildiğini ölç, ölçemediğini ölçülebilir hâle getir!” —Galileo Galilei “Eskiden insanların kulaklarına fısıldardık ve onlar da