1. Allah, âlemi yaratıp, yönetirken hiçbir şeye mecbur değil; hiçbir şey onu bir şey yaratmaya zorlayamaz. Dolayısıyla ilâhî irade, ancak ilâhî hikmet ile mukayyettir. Çünkü sadece ilâhî irade kendisini takyid
1. Fiil, etrafında olup bitene irâdî olarak/bilerek ve farkında olarak müdahale etmek veya etmemektir. Olup bitene müdahale edebilmek için hem buna muktedir olmak hem de nasıl müdahale edeceğini bilmek yanında,
1. İlkeleri olmayan, omurgasız, ama amaca bağlı rasyonel bir praxis/bilfiil bir varoluş şekli olarak kapitalizmin, ilkeleri olan ve kendisini “usûl”ü ve “erkan”ı üzerinden tanımlayan İslam ile herhangi ortak bir noktası
1. Dünya (hayatı), ilâhî isimler ve sıfatların insanda ve insan eliyle tecellisidir. Bu tecelli, insana verilmiş olan muhtelif kabiliyetlerinde bilkuvve mevcut olanın, farklı mertebelerde bulduğu/mevcut/kendisine verilen imkânları kullanması üzerinden bilfiil
Miladi 19. yüzyıl, yarım kalmış ihya teşebbüsleriyle doludur; bir seyl-i huruşan gibi gelen Batı istilası karşısında, kendilerini varlığı muhafaza konumunda bulan Müslümanların yapmaya çalıştıkların şeylerin en önemlisi, mevcut medeniyet birikimini
1. Bir yöntem sorunumuz var mıdır? Yöntem, kısa ve yeterince genel mânâsıyla bir amaca ulaşmak için tutulan ve başarıyı temin etmesi umulan adımları, yani fiillerin tanzimini ifade eder. “Hangi fiilleri
1. Modernitenin filozofu olarak bilinen Hegel, “yeryüzünde gücü elinde tutan millet karşısında diğer milletlerin herhangi bir hakkı yoktur” (Grundlinien der Philosophie des Rechts, s. 345 ve özellikle s. 347) derken,
788/1386 yılında Bergama’da doğan ve 879/1474 yılında Kahire’de vefat eden Kâfiyeci, İslam düşüncesinin “Yenilenme” döneminin temsil gücü yüksek düşünürlerinden biridir. İlgisi, yöntem cihetinden farklı ilimler arasında tahkik yoluyla tecdîd gayretine
Sorun: Tarih, genellikle iki ayrı mânâda kullanılır. İlk mânâsıyla tarih, geçmişte olmuş bitmiş tüm hadiseleri ifade ederken; ikinci mânâsıyla bu hadiselerden insanı ilgilendirenler arasında anlatılmaya değer görülenlerin belirli bir düzen
Favorilere Ekle 1. Nerden başlayacağımıza, “bulunduğumuz yerden” cevabını verince nerede bulunduğumuzu belirlemek, sorunları tespit ederken de çözüm ararken de ön şart haline gelmektedir. Diğer taraftan muktezayı hale muvafık olmak, anlamlı
Tabiat kanunu kavramını tam olarak Descartes’ta buluruz. Metot Üzerine Konuşmalar’a (1637) Descartes, “Tanrı’nın tabiata yerleştirdiği
Hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanında çalışmalar yapan Osman Vahdet İşsevenler tarafından kaleme alınan, Platon’da Varlık
Giorgio Agamben, modern düşüncenin arkeolojisini yapan istisna hali ve kutsal insan gibi anlama ve anlatma
Bu yazı, esas itibarıyla şer’î hükmün mahiyetine işaret ederek bugünkü anlamda yasa fikri ile aralarında
Elmalılı Hamdi’nin (ö. 1942) Metâlib ve Mezâhib tercümesinin meşhur “dîbâce”si, Hıristiyanlık–İslam ve modern Batı felsefesi–İslam
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.