Usûlü’l–fıkıh ya da Türkçede daha çok bilinen formuyla fıkıh usûlü, İslâmî bilginin son vahiyle yani Kur’ân–Sünnetle irtibatını teorik ve metodolojik açıdan ele alan bir ilimdir. İslam ilim tasnifinde bu ilmin
İslâm hukuk ve ahlâk teorisinde yükümlülüğün kaynağını ve tanımlanmasını izleyebileceğimiz kanallardan biri belki de en önemlisi fıkıh usûlü ilmidir. Fıkıh kurallar ilmi olup kurala şer‘î hüküm denir. Fıkıh usûlü esasen
İslâm hukuk ve ahlâk teorisinde yükümlülüğün kaynağını ve tanımlanmasını izleyebileceğimiz kanallardan biri belki de en önemlisi fıkıh usûlü ilmidir. Fıkıh kurallar ilmi olup kurala şer‘î hüküm denir. Fıkıh usûlü esasen
“Gelecekle ilgili emin olabileceğimiz tek bir olgu var: Gelecek, kesinlikle inanılmaz olacak.” — Arthur C.
Ahlâk üzerinde düşünürken ilk çağların sadeliğini hasretle anmamak mümkün değildir. O devir, yalnız tabiatın eliyle
Allah sana afiyet versin, bu konuları bilmen ve onların imkânsız olduğunu düşünmemen gerekir. Bakırcının sana
Her çağ kendisine damgasını vuran gelişmesiyle tanımlanır. Teknolojinin bütün biçimiyle kendisini gittikçe daha fazla hissettirdiği
“Geçmişi kenara atmakla insan geleceğe olan inancını kaybetmiştir…” “Din artık halkın afyonu değil afyon (kumar,
“Ölçebildiğini ölç, ölçemediğini ölçülebilir hâle getir!” —Galileo Galilei “Eskiden insanların kulaklarına fısıldardık ve onlar da
Copyright © 2025 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.