Tasavvufu seyrüsülûk yoluyla insanın ahlâkî değerlerini keşfetmesi, geliştirmesi ve yaşama aktarması sürecini temel alan bir disiplin olarak görmek, yaygın bir alışkanlıktır. Buna karşılık tasavvuf ve ahlâk arasındaki ilişkiyi izah etmek,
Amellere ilişkin Kur’ân–ı Kerim’de ve hadis–i şeriflerde göze çarpan ayrımlar, genellikle amel–i sâlih/hasene ve amel–i sû’/seyyie (kötü amel) türlerinden bahsederken dinî ilimlerin gelişim sürecindeki temel tartışmalar, naslarda yer alan ifadelerin
Tasavvufun teşekkül sürecini kapsayan ilk birkaç yüzyıl boyunca, ticaret ile ilişki biçimlerini ve benimsedikleri dünya görüşüne bunların hangi açılardan mutabık olduğunu tespit etmek, toplum hayatına katılan birer özne olmaları bakımından
Tasavvuf geleneğinin ilk büyük eserlerinden el–Lüma‘nın müellifi Serrâc (ö. 378/988), sûfîlerin namaz ibadetinde dikkat etmesi gereken edeplerden (âdâb) bahsederken namazın ilk vaktini kaçırmamak adına “vakti bilme” işinin birtakım kaidelerinden bahseder.
Tasavvuf düşüncesinde aslın ne anlama geldiğine dair bir soruşturma, öncelikle kavramın içeriğine dair sûfîlerin öne sürdüğü görüşlerin çeşitliliği sorunuyla yüzleşmek zorundadır. Tıpkı “tasavvuf” ya da “mârifet” kavramlarının tanımı konusunda sûfîler
İlk tasavvuf yazarlarından Ebû Nasr es-Serrâc, (ö. 378/988) el-Lüma’ı niçin telif ettiğini izah ederken insanların sûfîler hakkındaki kanaatlerinin farklılaşmasına vurgu yapar. Ona göre sûfîler, hem “yüce mertebelere” çıkarılmakta hem küçümsenip
İnsan aklı bilgisinin bir türünde kendine mahsus bir kaderle karşı karşıyadır: Öyle sorular ona musallat
Batı düşüncesi ve kritik denildiğinde akla Aydınlanma gelir. Aydınlanma’yı doğuran süreç (Reform–Rönesans) bir kriz, Aydınlanma
Matrix (1999) filminde dikkat çekici bir sahne vardır. Neo, Matrix’ten kurtarılıp ömrü boyunca hapsolduğu kapsülden
Hakikate Karşı Tutumlar Hakikat kelimesi iki yönlü kullanılır: Bir yandan “doğru”ya işaret eder, diğer yandan
Bilindiği üzere izâfiyetçilik, lehine, aleyhine ya da uzlaştırıcı bir söylem pratiği ekseninde ortaya konulan argümanlar
Düşünce tarihi, gerçek ile hakikat arasındaki yarıkları aşma gayretiyle anlaşılabilir. Doğu dinleri, yarığı spritüal aşkınlıkla
Copyright © 2025 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.