Özgürlük Üzerine
Özgürlük kavramı, pratik aklın zorunluklu bir yasasıyla gerçekliği kanıtlandığı kadarıyla, şimdi saf aklın —hatta teorik aklın— sisteminde bütün yapının kilit taşını meydana getirir; sırf ideler olarak teorik akılda desteksiz kalan bütün öbür kavramlar (Tanrı ve ölümsüzlük kavramları) da, şimdi özgürlük kavramına bağlanır, onunla birlikte ve onun aracılığıyla dayanak bulur, nesnel gerçeklik kazanır, yani bunların olanaklılığı […]
İnsan Olmayı Hatırlamanın Estetiği: Özgürlük
I “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür” derler. Bu söz, gerçek anlamına hafıza kavramı üzerine yapılacak tefekkürle kavuşur. Unutmak bir taraftan eksiklik iken diğer taraftan insan olmanın delilidir. Aynı şeyi hatırlamak içinde söyleyebiliriz. Platon’un düşüncesine başvurarak ifade edecek olursak, unutmak ve hatırlamak bir çeşit pharmakondur. İnsanı iyileştirir ama her iyileşmenin bedeli olduğunu düşünecek olursak aynı zamanda […]
el–Cebr ve’l–kader: Râzî’nin Somun Ekmekleri
Fahreddin er–Râzî’nin (ö. 606/1210) el–Metâlibü’l–âliye’si İslam metafiziğinin hasılasıdır. el–Metâlib mantık, varlığın hükümleri, Allah’ın varlığının ispatı ve sıfatları yanında, zaman–mekan, heyula–suret, kıdem–hudus, nübüvvet, nefs gibi konuları birer cilt genişliğinde ele alır. Eserin elimizdeki son cildi ise el–Cebr ve’l–kader adını taşır ve insanın özgürlüğü problemine odaklanır. Son cilt üç bölüm olarak planlanmıştır. Birinci bölüm fiillerin yaratılması, ikinci […]
Genetik, Epigenetik, Sinirbilim ve Özgür İrade: Belirlenim Sarmalını Delen Erke
Özgür irade, felsefenin kök sorunlarından biri olma özelliğini bir an olsun kaybetmemiştir. Zira insana, doğasına, davranışına, ahlâkına, meydana getirdiği toplumsallığa, kurduğu şehre, var ettiği devlete, inşa ettiği medeniyete ondan daha fazla kaynaklık eden kavramlar azdır. Lakin en dipteki insânî meselelerden olmasına rağmen üzerindeki belirsizlik bulutu da o denli kalındır hâlâ. Bilim de el atmışken son […]
John Stuart Mill ve Hürriyet Düşüncesi Üzerine
Belki de insanın doğasını keşfetmekle başladı her şey… Modern düşünce ekseninde insanın özneye ve bireye dönüşmesi, aşkın olanın içkin olanda temsili, yeni birey veya insanın varlığın merkezi haline gelmesi, özgürlük, irade, zorunluluk tartışmalarına başka açılımlar getirdi. Gittikçe Tanrı’dan, Kilise’den özgürleşen insanlar, devletin ve burjuvanın ve her ikisinin temellendirdiği bilim ve sanatın tutsağı olurken, Michelet’in Tanrı’dan […]
Görüntüde Özgürlük
Fotoğraf makineleri, gerçekliği, ileri bir sanayi toplumunun işleyişi açısından temel öneme sahip iki şekilde tanımlarlar: (kitleler için) bir seyirlik malzemesi olarak, (egemenler için) bir denetim aracı olarak. Görüntü üretimi, ayrıca bir egemen ideoloji sağlar. Toplumsal değişimin yerini görüntülerdeki değişim alır. Görüntülerle malları çoğul biçimde tüketme özgürlüğü özgürlüğün kendisiyle eşitlenir. Özgürce siyasal seçimin serbestçe ekonomik tüketimle […]
Neden Bağıntısı, Kuantum ve Özgürlük
Soruları peş peşe dizmek ile başlayabiliriz: Neden bağıntısı gerekli midir? Algı ve duyumlamanın belirli bir işlevi (ergon) yerine getirmesi için neden bağıntısı olmalı mıdır? Daha derinde yatan sorulara doğru da yol almak mümkün: Neden bağıntısı temelde doğrular (truths) veya önermeler (propositions) arasında bir “mantıksal ilişki (logical relations)” midir, yoksa şeyler (fiziksel cisimler) arasında “gerçek ilişki […]
Mukaddimât–ı Erbaa Geleneği
İslâm medeniyetinin zengin birikimi içerisinde teorik ahlâk meseleleri yalnız belirli bir türe münhasır olmanın uzağındadır. “Ahlâk” başlığını taşıyan ve amelî hikmetin (pratik felsefe) bir kısmı olan ilm–i ahlâk bu meseleleri yalnız belirli bir düşünce geleneği içerisinde ve muayyen bir bakış açısıyla inceler. Erdem ahlâkı geleneği içerisinde insan fiil ve amellerini felsefî açıdan inceleyen filozoflar ilâhî […]
Nebî Olmaksızın Özgürlük Tasavvur Edilebilir mi?
İçinde var olduğumuz kâinatta, arzulamayan, arzu etmeyen bir var–olanın özgürlüğünden söz edebilir miyiz? Arzu sahibi olmayan bir var–olan nedensellik zincirinin bir parçası olmanın ötesine geçebilir mi? Kanaatimizce böyle bir var–olan, kendisini belirleyen nedenleri, kendisinin nedeni olduğu başka var–olanlara aktaran bir kesişim noktası olarak tasavvur edilebilir ve bu itibarla “kendisinden” söz etmek dahi doğru olmayabilir. Lafın […]
Sonsuza Dek Bilinmediler: İnşa Edilemeyen Matematiksel Nesnelerin Varlığı
“Tanrı sayıları yarattı, geri kalan her şey insan işi.” L. Kronecker Kronecker’in matematiksel nesnelerin inşası tartışmalarında sarf ettiği bu meşhur sözü farklı yorumlara açıktır. Hemen akla gelebilecek bir tanesi matematiği bir temele oturtma çabalarının en azından bir metafiziksel ilkeye muhtaç olduğudur. Sayıların ister biz tanımlamadan önce de orada olduklarını savunan gerçekçilerden olalım, ister onları […]