Aristoteles, daha Metafizikin girişinde, “Bütün insanlar doğaları gereği bilmek isterler” diyordu. İnsanın doğası nedir, nasıldır; ayrı bir tartışma ancak bilgi sadece insan için değil tüm canlılar için canlılık durumunu sürdürmenin
İhtiyacım olmayan ne kadar çok şey var1 —Sokrates Canlıların ortak özelliği olan yaşama çabası esnasında, insanın kendisine verili doğadan, canlılık durumunu sürdürebilmek için temin etmesi gereken iki ana ihtiyaca
Canlı varlığın canlılık durumunu sürdürme iradesi, onun aynı zamanda bir eylem varlığı olmasını mümkün kılmıştır. Tek hücrelilerden tutun yaşam gereksinimlerini temin amacıyla köklerini toprağın derinliklerine, yapraklarını güneş ışıklarına salan bitkilere
Tarih varlığına yaklaşım birkaç farklı biçimde tezahür ediyor. Tarihi, filoloji ve arkeoloji üzerinden yaşanmış olayların birikimi, tasnifi ve dökümü olarak ele almak, günümüzde tarihçinin görevi olarak öngörülürken; yaşanan olayları esnasında
Mevcudiyet, bilinç varlığı olan insan açısından bir meşruiyet sorunu olarak algılanmış olsa gerektir. “Niçin bir şey, yok değil de var” sorusuna, Aristoteles’in neden–erek (teleologie) kuramı doğrultusunda, her şeyin bir nedenden
Karl Marx’ın 1867 yılında yayımlanan Kapital: Politik Ekonominin Eleştirisi adlı eseri, düşünce tarihinde kaleme alınmış toplum teorileri arasında önemli metinlerden biridir. Önem sıfatıyla nitelenmesine yol açan özelliği, eserin iki bin
İnsanın anlam dünyası içinde sanat etkinliğinin hacimli bir yer tuttuğunu varsayarak giriş yapabiliriz. Tarihsel ve toplumsal bir varlık olmasına rağmen, tarihselliğine oranla kısa bir ömre sahip insanın, içinde yaşadığı çağa
Medya başlığı altında yer alan basın, televizyon, internet, sosyal ağlar gibi unsurların, teknolojik gelişmeyle birlikte, bireysel–toplumsal ilişkilerimizde ve giderek gündelik hayatımızın hemen her alanında daha etkin bir yer kapladığı söylenebilir.
İnsan aklı bilgisinin bir türünde kendine mahsus bir kaderle karşı karşıyadır: Öyle sorular ona musallat
Batı düşüncesi ve kritik denildiğinde akla Aydınlanma gelir. Aydınlanma’yı doğuran süreç (Reform–Rönesans) bir kriz, Aydınlanma
Matrix (1999) filminde dikkat çekici bir sahne vardır. Neo, Matrix’ten kurtarılıp ömrü boyunca hapsolduğu kapsülden
Hakikate Karşı Tutumlar Hakikat kelimesi iki yönlü kullanılır: Bir yandan “doğru”ya işaret eder, diğer yandan
Bilindiği üzere izâfiyetçilik, lehine, aleyhine ya da uzlaştırıcı bir söylem pratiği ekseninde ortaya konulan argümanlar
Düşünce tarihi, gerçek ile hakikat arasındaki yarıkları aşma gayretiyle anlaşılabilir. Doğu dinleri, yarığı spritüal aşkınlıkla
Copyright © 2025 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.