İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır. —İsmet Özel Dünya; ortak bilgi, kanaat ve yargıların ötesinde, bireysel ya da toplumsal bilgi birikimimize bağlı olarak her birimize farklı şekillerde görünür.
Sadece Türkiye özelinde olmaksızın genel olarak dünya ölçeğinde de dinin gidişatına ilişkin sıkı bir eleştirel takibat, varlığını ağır bir şekilde hissettiriyor. Dinin hemen her hâli üzerine bir şeyler söyleniyor. Öyle
İlahiyat alanını, modern Türkiye’nin laik–seküler beklentilerinden bağımsız olarak ele almak her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Oysaki ilahiyat, genelde Tanrı üzerine detaylandırılmış; problematik eksenli ve nihayetinde onun yerini mâkûlleştirme çabası
Aydın çoğu zaman bilme biçimlerindeki ayırt edici pozisyonlarıyla genel toplumdan ayrı bir yerde tutulmayı, ele alınmayı ve değerlendirilmeyi hak eder. Tarihsel yükleri, güncel temsilleri ve bildik dünyadaki özellikli yanları onları
Akademisyen ifadesi modern bilgi dünyasının en itibarlı kavramları arasında yer alır. Yeni bir tarihselliğin ürünü olarak akademisyenin varlık beyanı onu modern dünyanın aktüel bir parçası olarak değerlendirmemize fırsat verir. İnsanlığın
Günümüzde siyaset gündelik hayatın temel rükünleri arasında yer almakta artık eskisi kadar zorlanmıyor. Toplumsal gerçekliğin kendine özgü doğası ve akışı siyasal bakış açıları içinde ancak okunup tartışılabiliyor. Siyasetin belli başlı
Aydın çoğu zaman bilme biçimlerindeki ayırt edici pozisyonlarıyla genel toplumdan ayrı bir yerde tutulmayı, ele alınmayı ve değerlendirilmeyi hak eder. Tarihsel yükleri, güncel temsilleri ve bildik dünyadaki özellikli yanları onları
İnsan aklı bilgisinin bir türünde kendine mahsus bir kaderle karşı karşıyadır: Öyle sorular ona musallat
Batı düşüncesi ve kritik denildiğinde akla Aydınlanma gelir. Aydınlanma’yı doğuran süreç (Reform–Rönesans) bir kriz, Aydınlanma
Matrix (1999) filminde dikkat çekici bir sahne vardır. Neo, Matrix’ten kurtarılıp ömrü boyunca hapsolduğu kapsülden
Hakikate Karşı Tutumlar Hakikat kelimesi iki yönlü kullanılır: Bir yandan “doğru”ya işaret eder, diğer yandan
Bilindiği üzere izâfiyetçilik, lehine, aleyhine ya da uzlaştırıcı bir söylem pratiği ekseninde ortaya konulan argümanlar
Düşünce tarihi, gerçek ile hakikat arasındaki yarıkları aşma gayretiyle anlaşılabilir. Doğu dinleri, yarığı spritüal aşkınlıkla
Copyright © 2025 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.