Ebu Zeyd ed–Debûsî (Çev: Hacer Yetkin)

Ebu Zeyd ed–Debûsî (Çev: Hacer Yetkin)

Meşru Hakların (Emanetin) İnsanın Üzerine Vâcip Olabilmesi İçin Gerekli Olan Ehliyet Hakkında Bab

Kadı (Ebû Zeyd ed–Debûsî) —Allah ona rahmet etsin—şöyle dedi: İnsanın, bazı hakların üzerine vâcip olmasına elverişli olarak yaratıldığı konusunda ihtilaf yoktur. Çünkü insan zimmet sebebiyle kendisine sorumluluk yüklenmesine ehildir. Zira

Kadı (Ebû Zeyd ed–Debûsî) —Allah ona rahmet etsin—şöyle dedi: İnsanın, bazı hakların üzerine vâcip olmasına elverişli olarak yaratıldığı konusunda ihtilaf yoktur. Çünkü insan zimmet sebebiyle kendisine sorumluluk yüklenmesine ehildir. Zira

Son Yazılar

Mecmeu’s–sulûk isimli eserde geçtiği üzere, fıkıh usûlü ve fıkıh ilimleri, dirâyet ilmi olarak da adlandırılır.

Sözlükte, kendisine bir başka şeyin dayandığı şey mânâsına gelir. Başka bir şeyin kendisi üzerine bina

Miladi 19. yüzyıl, yarım kalmış ihya teşebbüsleriyle doludur; bir seyl-i huruşan gibi gelen Batı istilası

el–Munkız, Gazzâlî’nin hem kendi hakikat arayışını, krizini ve hakikate ulaşma sürecini özetlediği hem de yaşadığı

“Bir yöntem olarak Kilise”nin, 14. ve 15. yüzyıllarda vuku bulan nedenlerle çökmesi ertesinde Batı Avrupa’da