Abdünnâfi' İffet Efendi

Abdünnâfi' İffet Efendi

Beyan ve Temeddün Beyan Cihetinden Temeddünün Temellendirilmesi en–Nef’u’l–Mu’avvel’den

قَالَ‭ ‬رَحِمَهُ‭ ‬اللَّهُ عَلَى‭ ‬مَا‭ ‬أَنْعَم1 (عَلَى) kelimesi bi’tibâri’l–isbât (اَلْحَمْدُ‭ ‬لِلَّهِ) kavline müte’allık olup 2(أُثْبِتَ‭ ‬هَذَا‭ ‬الْحَمْدُ‭ ‬عَلَى‭ ‬إِنْعَامِهِ) mefhûmunda olur.3 (مَا) masdariyye olup mevsûle olmadığına delîl–i lafzî; mevsûlün âide ihtiyâcı

Son Yazılar

İnsan aklı bilgisinin bir türünde kendine mahsus bir kaderle karşı karşıyadır: Öyle sorular ona musallat

Batı düşüncesi ve kritik denildiğinde akla Aydınlanma gelir. Aydınlanma’yı doğuran süreç (Reform–Rönesans) bir kriz, Aydınlanma

Matrix (1999) filminde dikkat çekici bir sahne vardır. Neo, Matrix’ten kurtarılıp ömrü boyunca hapsolduğu kapsülden

Hakikate Karşı Tutumlar Hakikat kelimesi iki yönlü kullanılır: Bir yandan “doğru”ya işaret eder, diğer yandan

Bilindiği üzere izâfiyetçilik, lehine, aleyhine ya da uzlaştırıcı bir söylem pratiği ekseninde ortaya konulan argümanlar

Düşünce tarihi, gerçek ile hakikat arasındaki yarıkları aşma gayretiyle anlaşılabilir. Doğu dinleri, yarığı spritüal aşkınlıkla