Siyasal Düzenin Tabiatı: Antropolitik Bir Çözümleme

Giriş: Sorunsalın Tespiti Günümüzde “demokrasi”nin en iyi ve hatta yegâne iyi yönetişim biçimi olduğu ve ideal siyasal düzenin ancak demokratik ilke ve kurumlar üzerine inşa edilebileceği yönünde neredeyse evrensel bir mutabakatın varlığından söz edilebilir. 2000’li yılların başında kaleme aldığı bir çalışmasında, demokrasinin artık “siyasal meşruiyetin zorunlu bileşeni” haline geldiğini ve “demokratik ideaya bağlılığın” tüm dünyada […]

Misâl ile hikâye: İlm-i siyâseti fabllar üzerinden okumak Hümâyunnâme

Osmanlı dönemi Türk âlimi ve müderrisi Alâaddin Ali Çelebî (ö. 1543) tarafından Kânûnî Sultan Süleyman’a sunulan Hümâyunnâme adlı eser, içinde yaşadığı çağın sanat anlayışı çerçevesinde Kelime ve Dimne’nin, Vâiz-i Kâşifî (ö. 1505) tarafından Envâr-i Süheylî adlı Farsça tercümesinden beş yılda hazırlanan bir tür çeviri-telifidir. Ali Çelebî, eseri her açıdan yeniden üretmiş, nesir ve şiirlerle zenginleştirmiş; […]

Çağdaş Siyaset: Uluslar-üstü İktisadî İktidarın Küresel Artı-Değeri Tedbiri

Nasıl ki Tabiat’ta nihai amaç bir canlının, hatta bir nesnenin varlığını sürdürmesi, daha farklı bir deyişle varlığa tutunması ise, Hayat’ta da siyasetin nihai gayesi, ferd ve tür olarak insanı korumak ve varlığını sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Bu hem eman yani maddî/fizik güvenlik hem de iman yani manevî/metafizik güvenlik ile sağlanır. Mekân-zaman sahnesinde bu nihai amacı […]

Müslümanların İktidarla İmtihanı: Bir Muhasebe

Müslümanlar son iki yüzyıl içerisinde İslam tarihinde daha önce şahit olunmamış iki büyük travma yaşadı. Bunlardan ilki 19. yüzyıla aitti, ikincisi ise 20. yüzyıla. Her ikisi de Müslüman varoluşuyla ilgili önemli krizlere sebep olan bu travmalardan ilki bir şüphe krizi iken ikincisi siyaset kriziydi. Şüphe krizi etrafında Müslümanlar onları tarih sahnesinde var kılan teklifin İslamî […]

Fukahânın Siyaset Tasavvuru

Yaklaşık yüz yıldır özellikle İslamcı/muhafazakâr olarak nitelendirilebilecek aydınların birçoğu, İslam’ın bir siyasal model önerdiği –yanlış– kabulünden hareketle, bu modelin ne olduğu veya ne olmadığı üzerinde durdular. Aralarında mesela “demokrasi”yi İslam’a aykırı bulan ve hilafetin önerilmiş bir sistem olduğunu iddia edenler, hatta bunu bir inanç/itikat meselesi görenler bile oldu. Ülkemizde halen bu anlayışta olanların, az buçuk […]

Modern Devletin İmkânsızlığı Wael B. Hallaq’ın Modern Çağda Bir İslam Devleti Niçin Mümkün Değildir? Kitabı Üzerine

Gerek Batı’da ve gerekse çevirisi yapıldıktan sonra Türkiye’de ciddi anlamda tartışılan bir metin oldu İmkânsız Devlet… Bidayette hemen “İslam Devletinin İmkânsızlığı” olarak anlaşılan metin gerçekte bir metnin nasıl yanlış anlaşılabileceğinin veya anlaşılmadığının da göstergesi de oldu. Çünkü bir İslam Devletinin İmkânsızlığı başka bir şey, Modern Çağda Bir İslam Devletinin İmkânsızlığı başka bir şeydir. Diğer deyişle […]

Görüntünün Siyasal Bağlamı Fotoğraf, Oryantalizm ve Siyaset

Bilhassa 20. yüzyılla birlikte görüntüye dayalı sanatların gerek Batı toplumunda gerekse Batı dışı toplumlarda kullanılma biçimi Aydınlanma felsefesi, modern süreç, kapitalizm ve liberal tüketim kültürü ile doğrudan ilişkilidir. Sanatın ve siyasetin burjuvanın çıkarları doğrultusunda evrenselleşmesi, görüntüye dayalı sanatların yüzyılımızdaki seyrini de doğrudan belirledi. Burjuva kültürünün resim, sinema ve fotoğraf vasıtasıyla idealleştirilmesi, evrimci tarih tasavvurunun ortaya […]

Türkiye’de Muhafazakâr Parti Politikasının Dönüşümü

I.Genel olarak partileşme (fırkalaşma) ve parti politikası Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkan bir olgu olup, esasen “Bu devlet nasıl kurtarılabilir?” sorusuna aranan cevapla bağlantılı bir gelişmedir. Cumhuriyet dönemindeki partileşme ve parti politikaları ise tarihsel arka planından başka bir istikamette seyretmiştir. Cumhuriyet zikredilen sorunun cevabı olmakla beraber; böyle bir rejim içinde siyasî partilerin vücut bulması, […]

Eski Türklerde Siyasetin Gelişimi

Eski Türklerde siyasetin durumunu kavrayabilmek için öncelikle bozkırlarda gelişen hayat tarzını anlamak gerekir. Otlak ve su kaynaklarına dayalı bir yaşam sürdüren Türk kökenli topluluklar, bunların paylaşımı ve korunması için kendi aralarında konsensus sağlıyorlar; böylece devlet örgütlenmesine giden yol açılıyordu. Kısacası kabilelerin kendi aralarındaki anlaşmaları, tüm bozkırları kaplayan devletlerin ilk nüvesini oluşturuyordu. Bozkır örgütlenme biçiminde aileden […]

Nasıl Bir Eğitim Kurgusu Despotizmin Aşılmasına Vesile Olabilir?

Medeni bir toplumun yerleşik olduğu mekân anlamında şehrin kuruluşu, geliştirilmiş tüm maddî altyapısının ötesinde sakinlerinin kendilerini bir sahne içerisinde idrak ediş biçimlerini varsayar. Şehir ile sahnenin idraki arasındaki rabıta, kolaylıkla, belirli bir toprağı vatan gören milletlerin ölçeğine de genişletilebilir. Dar ölçekte şehirlilerin, daha geniş ölçekte milletlerin, en geniş ölçekte de insanlığın nasıl olup da barış […]