Bir “Süper Kurul” olarak YÖK

Bekir S. Gür

Bekir S. Gür



12

 Eylül 1980 askerî darbesinden yaklaşık bir yıl sonra ve askerî yönetim devam ederken, 6 Kasım 1981’de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu yasada öngörülen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), çıkarıldığı olağanüstü dönemin anayasasında (1982 Anayasası) da yerini bulmuştur. Çıkarıldığı günden itibaren çokça eleştirilen Yükseköğretim Kanunu’yla kurulan YÖK, oldukça geniş bir çerçevede tanımlanmış ve yetkilendirilmiştir: “Yükseköğretim Kurulu; tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzelkişiliğine sahip, sürekli görev yapan bir kuruluştur.”

Kuruluş döneminin şartları, önyargılar ve kimi YÖK başkanlarının ideolojik uygulamaları nedeniyle YÖK’e ilişkin makul ve objektif değerlendirmelerin yapıldığını söylemek zordur (Günay, 2014). YÖK’ün bir askerî darbe ürünü olarak kurulmasını müteakip, yapılan en sık eleştiri, üniversitelerin özerkliğini kısıtladığıdır. Üniversite özerkliğinin kapsamına ilişkin dünya örnekleriyle karşılaştırmalı bir tartışmayı başka bir çalışmada yaptığımız (Çelik ve Gür, 2014) için bu çalışmada, özerklik tartışmasının YÖK’e bakan yönüne eğilmek istiyorum: YÖK nasıl bir kuruldur? Dünyada YÖK benzeri kurullar veya kurumlar var mıdır? Bu yazıda, bu sorulardan hareketle bir tartışma yürütmeye çalışacağım ve yazıyı yükseköğretimde bir reform ihtiyacı olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme ile tamamlayacağım.

Üniversite Özerkliği ve YÖK

YÖK’ün kurucusu olan ve 11,5 yıl başkanlık yapan İhsan Doğramacı (1981–1992) ile dönemin Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörü, daha sonra 8 yıl YÖK başkanlığı yapan Kemal Gürüz (1995–2003), YÖK benzeri yani merkezî ara kuruluşların diğer ülkelerde de olduğunu ve rektörlerin birçok ülkede atamayla göreve geldiğini savunmuşlardır. Buna göre, YÖK, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere eyaletlerdeki gibi bir tür ulusal mütevelli heyeti veyahut idare heyeti olarak kurulmuştur (Doğramacı, 1992, 2007; Gürüz ve Umunç, 1989; YÖK, 1988).  




Makalenin devamını okumak için Abone Olun