Grek ve İslam Düşünce Gelenekleri Arakesitinde Suret ve Kelime Kutuplaşması Batı medeniyetinin temel referans havzasının en önemli unsurlarından olan Helen–Roma mirası, suret kavramı çerçevesinde görsel bir medeniyetin izlerini taşımakta ve
Arap dilbilim tartışmaları Kur’ân–ı Kerîm’in “Arabiyyûn mübîn” ifadesi doğrultusunda daha başlangıçtan itibaren teolojik bir zeminde varlık bulmaya başlamış, bilahare lahnın, yani dildeki doğal konuşma biçimini ifade eden selîkadaki bozulmanın, Kur’ân
Eserlerinde bütüncül ve çok yönlü bir İslamî metodoloji inşa eden Taha Abdurrahman, teo-politik yazıları ile “fizikî ve metafizik bütünlük içerisinde müzakereci bir siyasal iletişim modeli ve İslamî bir medya teorisi”
Mecmeu’s–sulûk isimli eserde geçtiği üzere, fıkıh usûlü ve fıkıh ilimleri, dirâyet ilmi olarak da adlandırılır.
Sözlükte, kendisine bir başka şeyin dayandığı şey mânâsına gelir. Başka bir şeyin kendisi üzerine bina
Miladi 19. yüzyıl, yarım kalmış ihya teşebbüsleriyle doludur; bir seyl-i huruşan gibi gelen Batı istilası
el–Munkız, Gazzâlî’nin hem kendi hakikat arayışını, krizini ve hakikate ulaşma sürecini özetlediği hem de yaşadığı
“Bir yöntem olarak Kilise”nin, 14. ve 15. yüzyıllarda vuku bulan nedenlerle çökmesi ertesinde Batı Avrupa’da
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.