Aristoteles, şiirin dahi tarihe göre daha felsefî olduğunu söylerdi çünkü ilki, nispeten bir anlamda tümellerle ilgiliyken; ikincisi, tekillerin alanıydı. Bu kanaat, Akdeniz havzasındaki düşünce ekollerinde uzun süre varlığını devam ettirmiştir.
Klasik dönemde ilk felsefe olan metafiziğin imkânına dair modern dönemde duyulan şüpheden sonra felsefî etkinlik, bütünlüğünü yitirmiş ve bir meşruiyet krizine girmiştir. Bunun bir neticesi olarak da felsefî etkinlik, felsefe
Mecmeu’s–sulûk isimli eserde geçtiği üzere, fıkıh usûlü ve fıkıh ilimleri, dirâyet ilmi olarak da adlandırılır.
Sözlükte, kendisine bir başka şeyin dayandığı şey mânâsına gelir. Başka bir şeyin kendisi üzerine bina
Miladi 19. yüzyıl, yarım kalmış ihya teşebbüsleriyle doludur; bir seyl-i huruşan gibi gelen Batı istilası
el–Munkız, Gazzâlî’nin hem kendi hakikat arayışını, krizini ve hakikate ulaşma sürecini özetlediği hem de yaşadığı
“Bir yöntem olarak Kilise”nin, 14. ve 15. yüzyıllarda vuku bulan nedenlerle çökmesi ertesinde Batı Avrupa’da
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.