Tedeyyün ve Temeddün

1.1 Allah, insanı terk etmemiştir. Allah’ın rahman ve rahim olması, bunu ifade eder. Allah, Müslüman olsun veya olmasın, insanları terk etmemiştir; onlara hep yakındır ve en yakındır. Allah’ın insanları terk etmemesinin bir tarafı, bedeniyle alakalıdır. İnsan, bedeni üzerinden/olduğu için fizikî âlemin bir parçası/devamıdır. Fizikî âlem için geçerli olan her şey, insan bedeni için de geçerlidir. […]

Tekevvün, Temeddün, Tedeyyün, Tefessüh ve Teellüh: Eşref ile Esfel Arasında İnsan-olmak, İnsan-kalmak

Aslî fâilin ol-emri (kun) var-kılma etkinliğini başlatır (fe-yekûn) ve Evren (Kevn) oluşmaya başlar (tekevvun). Beşer, bu oluşun yani tekevvünün bir uzantısıdır. Ancak beşer, en nihayetinde, bu yazıda ele alınmayacak pek çok nedenle, varlığını devam ettirmek için Teklif dergisinin bir sonraki sayısında ayrıntılı ele alınacak temeddün aşamasına geçer. Temeddün, beşerin hem fert hem de tür olarak […]

Kulluk, Mükellefiyet ve İlâhî Rıza Ekseninde İslam Tedeyyünü

İnsan, kısa yaşamı içerisinde sıklıkla kendisine şu soruyu sorar: Bana biçilen ömür süresini nasıl kullanmam gerekir? Bu soru, beraberinde varlık sorusu olarak tâbir edebileceğimiz yeni soruları getirir: “Nereden geldim?”,  “Ne­redeyim?”,  “Ben kimim?”,  “Nereye gidiyorum?”,  “Burada benden ne yapmam bekleniyor?”. Din, esasen bu sorulara verilmiş bütüncül bir cevabı ifade eder ve üç temel boyuttan oluşur: İnanç, […]

İslam’ın Klasik ve Modern Dönemlerinde Tedeyyün Meselesi

“Allah işine galiptir ama insanların çoğu bunu bilmez.”(Yusuf 12/111)   İslam dini, nazarî ve amelî olmak üzere iki temel boyuta sahiptir. Temel inanç esasları, nazarî boyutu oluştururken; bu inançların gereği olarak ortaya çıkan yaşam pratikleri, amelî boyutu oluşturur. Bu iki boyut, Hz. Peygamber’in hakikat bilgisine ve bu bilginin gereği olan uygulamalarına tekabül eder. Dolayısıyla İslam […]