Devlet’ten Seçmeler
— Güzel sözler de iki çeşittir değil mi? Gerçeğe uygun olanlar, uydurma olanlar. — Evet. — Yetiştirmede her ikisini de kullanacağız. Ama önce yalan ve uydurma olanları. — Ne demek, anlamıyorum. — Çocuklara önce masal anlatmıyor muyuz? Masal da gerçeğe uygun şeyler varsa da bunların çoğu uydurmadır. Küçükleri yetiştirirken idmandan önce masalları kullanırız. — Öyledir. […]
Tasavvufî Düşüncede İlâhî İsimlerin Fiilleri Olarak Siyaset
İslam düşünce tarihinde hemen hemen bütün fikrî ekollerin üzerinde yoğunlaştığı konulardan biri siyasettir. Fıkıhta ahkâmu’s-sultâniyye ve siyâsetu’ş-şer‘iyye literatüründe liyakat, haklar, ödevler, kurallar ve yaptırımlar zemininde insanî ilişkilerin düzen ve yönetimi konusu ele alınır. Kelam eserlerinde ise sem‘iyyât başlığı altında imâmet kısımlarında sıklıkla hilafet, idarecilerin özellikleri ve şehirde gerçekleşen sosyal ilişkilerin doğasına dâir birçok problemin tartışıldığını […]
İslam Siyaset Düşüncesi Klasikleri Niçin Önemsizdir?
İslam siyaset düşüncesi kapsam itibariyle İslam düşünce ve ilim geleneğindeki muhtelif disiplinleri ilgilendiren bir alandır. Bunların başında tefsir, hadis, kelâm, fıkıh ve tasavvuf gibi İslam ilimleri gelir. Yöneten, yönetilen ve yönetim ilişkileriyle irtibatlı ayetlerin yorumlarında tefsir ilmi, bu konulara dair Hz. Peygamber’in[sav] sözlerinin derlendiği hadis kitapları ve bunların şerhleri, devlet başkanlığı/imâmet meselesini nübüvvet bahislerine zeyl […]
Ahlâksız Bir Siyaset Mümkün müdür?
Toplumu yönetme sanatı olarak siyaset mahareti, bir toplumu kuran bilgi ve eylemler mecmuasının belirli bir amaca doğru sevk ve idare edilmesidir. Toplum, bir yönüyle birbirinden bağımsız bir yönüyle de birbiriyle sıkı bir şekilde ilişkili birimlerden oluşan bir bünye yahut eskilerin tabiriyle içtimaî heyettir. Birimlerin bağımsız yönleri, kendisine mahsus ve başkası tarafından ikâme edilemez işlevlerinde belirginleşirken, […]
Siyasetnâme’den Devranın Gidişatı, Halkın Halleri ve Yeryüzündeki Saltanatı Daim Olası Hükümdar Efendimize Övgüdür
Allahu Teala her çağda halk arasından birini seçerek onu hükümdarlara yaraşır birtakım özelliklerle donatır. Dünya işleri ve cihan ahalisinin kamu düzeninden onu sorumlu kılarak fitne ve kargaşa kapısını onun eliyle kapatır. Adaleti sayesinde hoşça zaman geçirip kendilerini güvende hissetmeleri ve idaresine duacı olmaları için insanların gönlünde ve gözünde ona dair derin bir saygı uyandırır. Allah […]
Prens’den Seçmeler
Korkulmaktan çok sevilmek mi iyidir, yoksa sevilmekten çok korkulmak mı? Benim yanıtım bunların ikisinin de gerekli olduğudur; ama ikisini bağdaştırmak güç gözüktüğüne göre, birinden biri olmayacaksa sevilmekten çok korkulmak bence çok daha güvenlidir. Çünkü insanlar hakkında genelde şu söylenebilir: Nankör, değişken, içten pazarlıklı, korkak ve çıkarcıdırlar; onlara iyilik ettiğin sürece hepsi seninledir; yukarıda da dediğim […]
Yeni Siyasallıklar: “Post-Kemalizm” / “Teo-Kemalizm”
Günümüzde siyaset gündelik hayatın temel rükünleri arasında yer almakta artık eskisi kadar zorlanmıyor. Toplumsal gerçekliğin kendine özgü doğası ve akışı siyasal bakış açıları içinde ancak okunup tartışılabiliyor. Siyasetin belli başlı nüfuz alanlarının genişleme potansiyelinden farklı olarak bugün kendini dayatan yeni siyasallıklarla birlikte şekillenen birtakım kıymet ölçüleriyle karşı karşıyayız. Bir üst dile, derin ilgi ve tecessüse, […]
Hukuk
Eslâfın tarihi baştan başa mütâlaa olunsun. Umumen muâsırların haline bakılsın. Her zamanda her mekânda göreceğimiz şudur ki insan denilen muamma-yı ebedîyyü’l-işkâl şu kıta-ı hâkin her tarafına yayılmış. Bir köşesinde bir fert bin âdem öldürse muaf veya me’cûr tutulur. Bir diğer köşesinde bin âdem bir ineğin hayatına kast etse cümlesi birden mazhar-ı lânet oluyoruz. Yüz arşın […]
Tarihin ve Sosyolojinin Sınırlarında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Açılımları
Cumhuriyet Halk Partisi hakkında konuşmak ya da yazı yazmak, bu partinin ömrü yüz yıla yaklaşan bir siyasî örgüt olduğunu göz önünde bulundurmayı gerektirir. İttihat ve Terakki Fırkası geleneği de göz önünde bulundurulduğunda CHP için büyük bir tarihî miras söz konusudur. Ömrü yüzyıla ulaşan, örgütlenme geleneği itibariyle yüz yılı da aşan bir siyasî partinin, tarihsel ve […]
T. Hobbes’tan C. Schmitt’e İktidarın Gerilimleri
Thomas Hobbes’un “Öğretiyorum ama boşuna” serzenişi birçok usta düşünürün kaygısını dile getiren bir ifadedir.1 Ancak felsefe tarihi, onun boşuna uğraşmadığının kanıtıdır. Modern ve çağdaş politik felsefe tartışmalarını Hobbes kavramsallaştırmaları olmaksızın takip etmek pek mümkün görünmüyor. Politik bir düşünür olarak Carl Schmitt, Hobbes’la arasındaki tüm kavramsal ayrışmalara karşın onun yapıtında kristalleşen önemli gerilimleri yetkinlikle fark eder. […]