Giorgio Agamben, modern düşüncenin arkeolojisini yapan istisna hali ve kutsal insan gibi anlama ve anlatma biçimleriyle tanınan bir düşünürdür. İtalyan olmasının düşünme biçiminin üzerinde belirleyici olduğu muhakkak. Bilhassa egemenlik, siyasal
Amelin fert ve toplum açısından mahiyeti İslam tarihinin kadim tartışmalarındandır. İslam düşüncesinde ana mezhep ve meşreplerin oluşmasındaki belirleyiciliği bilinmektedir. Amelin imandan bir cüz olup olmadığı meselesi, amel–niyet ilişkisi, büyük günah
Aydınlanma düşüncesi, sırf felsefî bir süreç değildir. Belki de felsefî süreç daha çok, varolagelen pratiğin sonucu olarak ortaya çıkar. Aydınlanma düşüncesi ve süreci eğer bir kavrama indirgenecekse bu rasyonelleşme olarak
Dursun Çiçek: Deniz Kurtyılmaz, modern felsefî düşünceyi daha çok ütopyalar bağlamında ele alan, konuşan, düşünen, yazan bir akademisyen olarak tanınıyor. Akademik hayatına sinema üzerine yaptığı çalışmalarla devam eden Kurtyılmaz’ın sinema
Dünyâ âhiret ol Hak, yir gök toludur mutlak Hîç gözlere görünmez, kim bilür ne nişânda —Yunus Emre Âlemin Vücûd’a alem olduğu bir inanma ve düşünme biçiminde âlem, dünya,
Senin gûşunda istidâd yok idrâkine yoksa Leb–i cüda kemâl–i sun’ı her berg–i çemen söyler —Nâbi Çark–ı devran döner Bir’in aşkına —Neşet Ertaş Varlığın ve varoluşun, eşya ve hadiselerin Nebi merkezli
Son yüz yıldır tüm insanlığın şahit olduğu Batı eksenli askerî, siyasî ve kültürel emperyalizmin Batı düşüncesinin ve medeniyetinin bir uzantısı olup olmadığı, Aydınlanma değerleri ile uygulamalar arasında bir çelişkinin bulunup
Rönesans–Aydınlanma sürecinde sırf düşünce tarihi değil; dünya ve insanlık tarihi de yeniden yazıldı. Avrupa ve Avrupalı insan, hayatın merkezi oldu. Bir başka deyişle yer merkezli evren görüşünden güneş merkezli evren
Medeniyet, iki yüz yıldır düşünce dünyamızın belirleyici kavramlarından biri. Modernleşme ve Batılılaşma sürecimizde, Batıcısından İslamcısına herkesin içselleştirdiği, benimsediği ve üzerinde konuştuğu bir kavram. Modern süreçte Batı toplumu için anahtar kavramlardan
Filozofların odağında felsefe ve filozofun olduğu bir siyasî yapı düşünmeleri, özellikle hayatları incelendiğinde tabiidir. Yaşadıkları hayat, onların siyasî ve ahlâkî sistemlerini ve düşüncelerini birinci derecede belirlemiştir. Bu yanıyla Platon ve
Tabiat kanunu kavramını tam olarak Descartes’ta buluruz. Metot Üzerine Konuşmalar’a (1637) Descartes, “Tanrı’nın tabiata yerleştirdiği
Hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanında çalışmalar yapan Osman Vahdet İşsevenler tarafından kaleme alınan, Platon’da Varlık
Giorgio Agamben, modern düşüncenin arkeolojisini yapan istisna hali ve kutsal insan gibi anlama ve anlatma
Bu yazı, esas itibarıyla şer’î hükmün mahiyetine işaret ederek bugünkü anlamda yasa fikri ile aralarında
Elmalılı Hamdi’nin (ö. 1942) Metâlib ve Mezâhib tercümesinin meşhur “dîbâce”si, Hıristiyanlık–İslam ve modern Batı felsefesi–İslam
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.