Aydınlanma düşüncesi, sırf felsefî bir süreç değildir. Belki de felsefî süreç daha çok, varolagelen pratiğin sonucu olarak ortaya çıkar. Aydınlanma düşüncesi ve süreci eğer bir kavrama indirgenecekse bu rasyonelleşme olarak
Dursun Çiçek: Deniz Kurtyılmaz, modern felsefî düşünceyi daha çok ütopyalar bağlamında ele alan, konuşan, düşünen, yazan bir akademisyen olarak tanınıyor. Akademik hayatına sinema üzerine yaptığı çalışmalarla devam eden Kurtyılmaz’ın sinema
Dünyâ âhiret ol Hak, yir gök toludur mutlak Hîç gözlere görünmez, kim bilür ne nişânda —Yunus Emre Âlemin Vücûd’a alem olduğu bir inanma ve düşünme biçiminde âlem, dünya,
Senin gûşunda istidâd yok idrâkine yoksa Leb–i cüda kemâl–i sun’ı her berg–i çemen söyler —Nâbi Çark–ı devran döner Bir’in aşkına —Neşet Ertaş Varlığın ve varoluşun, eşya ve hadiselerin Nebi merkezli
Son yüz yıldır tüm insanlığın şahit olduğu Batı eksenli askerî, siyasî ve kültürel emperyalizmin Batı düşüncesinin ve medeniyetinin bir uzantısı olup olmadığı, Aydınlanma değerleri ile uygulamalar arasında bir çelişkinin bulunup
Rönesans–Aydınlanma sürecinde sırf düşünce tarihi değil; dünya ve insanlık tarihi de yeniden yazıldı. Avrupa ve Avrupalı insan, hayatın merkezi oldu. Bir başka deyişle yer merkezli evren görüşünden güneş merkezli evren
Medeniyet, iki yüz yıldır düşünce dünyamızın belirleyici kavramlarından biri. Modernleşme ve Batılılaşma sürecimizde, Batıcısından İslamcısına herkesin içselleştirdiği, benimsediği ve üzerinde konuştuğu bir kavram. Modern süreçte Batı toplumu için anahtar kavramlardan
Filozofların odağında felsefe ve filozofun olduğu bir siyasî yapı düşünmeleri, özellikle hayatları incelendiğinde tabiidir. Yaşadıkları hayat, onların siyasî ve ahlâkî sistemlerini ve düşüncelerini birinci derecede belirlemiştir. Bu yanıyla Platon ve
Teklif dergisinin 10. sayısında modern sanatın estetize edilerek öncelikle bir manevî bilim, sonrasında bir metafizik haline getirilerek dinin yerine ikame edilme çabasını, diğer deyişle tinselleşme sürecine giden yolu, ele almıştım.
Metafizik, felsefe ve bilim alanında “yeni” mihengi ortaya koyan Aydınlanma süreci, belki de en net ve kesin ayrımı kimilerince daha sonra “yeni metafizik ve yeni manevîyat” olarak nitelenecek sanat alanında
Bu kitap, hiç kuşkusuz, bugüne kadar kapitalist zihniyetin doğasını ve gelişmesini açıklamaya çalışan pek çok
Kapitalizm, bir din olarak görülmelidir; yani kapitalizm esas itibarıyla, başından beri dinlerin/din adı verilenlerin cevap
Karl Marx’ın 1867 yılında yayımlanan Kapital: Politik Ekonominin Eleştirisi adlı eseri, düşünce tarihinde kaleme alınmış
Aydınlanma düşüncesi, sırf felsefî bir süreç değildir. Belki de felsefî süreç daha çok, varolagelen pratiğin
Tasavvufun teşekkül sürecini kapsayan ilk birkaç yüzyıl boyunca, ticaret ile ilişki biçimlerini ve benimsedikleri dünya
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.