Süreç ve Gerçeklik

Süreç ve Gerçeklik (Process and Reality), deneyimin klasik yorumunu Platon ve Aristoteles köklerinden hareketle modern felsefenin Descartes–Kant çizgisine kadar ne gerçekçilikten ne de idealizmden vazgeçerek bilfiil varlıkları anlamanın, kavramanın imkânını genişleten yeni bir metafizik ve ontoloji teklifidir. Aynı zamanda Antik Yunan’dan itibaren farklı bağlamlarda ele alınan organizma felsefesini önceler ki, bunu, cansızı da oluşla ve […]

Hakikat Meselesi

1. Bugün ve burada hakikati bir mesele olarak müzakere etmemiz, mesela 15. yüzyılda Şerhü’l–Akaid’e hâşiye yazan âlimlerimizin eşyanın hakikati sabittir ve bunların bilgisi tahakkuk etmektedir tezini açıklamalarından veya Mu’tezili âlimlerin, akıl sahibi varlıklarının ilk vazifesinin marifetullah anlamında hakikati araştırmak olduğu tezi etrafındaki müzakerelerden esas itibariyle farklılık arz ediyor. Benzer bir şekilde bizim soru/n/umuz Molla Câmi’nin […]

Gerçeklik ve Kurgu Arasında Dil

Arap dilbilim tartışmaları Kur’ân–ı Kerîm’in “Arabiyyûn mübîn” ifadesi doğrultusunda daha başlangıçtan itibaren teolojik bir zeminde varlık bulmaya başlamış, bilahare lahnın, yani dildeki doğal konuşma biçimini ifade eden selîkadaki bozulmanın, Kur’ân ayetlerine sirayetiyle, bu dilsel etkinlik, teolojik zeminle olan ilişkisini daha da güçlendirmiştir. Bu çerçevede dilin kurallarının tespiti öncelikli bir sorun olarak, Kur’ân’ın dilsel yapısına yönelik […]

Hans–Georg Gadamer, Hakikat ve Yöntem

Gadamer’in 1960’da yayınlanan başyapıtı Hakikat ve Yöntem’in (Wahrheit und Methode) temel gayesi, başlığın da ifade ettiği gibi, sosyal bilimlerin yöntemlerinde hakikat fikrine yeniden yer verebilmektir. Kesinlik arayışından dolayı, özellikle modern dönemde yöntemsel yaklaşımlar nesneyi öznenin tahakkümüne indirgemiştir. Gadamer’in burada amacı, Heidegger’in gölgesinde kalan bazı okumaların îma ettiği gibi, doğrudan her tür yönteme karşı çıkmak yerine, […]

Dijital Söylemde Bütünsüz Parçalara Anlam Verme

Bilindiği gibi İbn Sînâ, hariçte, zihinde, dilde ve yazıda olmak üzere dört varlık mertebesi belirler. Daha sonra klasikleşmiş bu tasnife göre lâfızlar, bu varlık mertebelerine denk bir şekilde şey, tasavvurât, elfâz ve kitâbet olarak sınıflandırılır. Fakat çağdaş dijital söylem çalışmalarına bakınca bu dört mertebeye bir yenisini eklemek gerekir: sözlü yazı. Dijital dünyadaki metinler, her ne […]

Sinema ve Resimde Hakikat

Her varlık ve gerçeklik düzeyi kendi ait olduğu ontolojik zeminde vücut bulur.   Varlık ve gerçeklik düzeyleri arasındaki ilişkiye işaret eden teşbih, hiçbir varlığı ve gerçeklik düzeyini kendi ontolojik zemininde açıklamaz. Teşbih ve mecaz bir ilişki kurma biçimi ve düzeyidir. Tıpkı oluşun, sadece varlığın belirli bir gerçekleşme düzeyine işaret etmesi gibi. Düşüncenin teşbih ve mecaza […]

Sağduyu, Gerçeklik ve Hakikat

… İthaki hep aklında olsun amacın orasıdır ve oraya gidiyorsun ama gerek yok ayağını çabuk tutmana, yıllarca sürmelidir bu gezi, öyle ki yaşlanıp o adaya vardığında, yolda kazandıklarınla zaten zengin, İthaki’den zenginlik beklemeyesin. İthaki eşsiz bir gezi sağladı sana, o olmasa yola çıkmayacaktın onun vereceği bir şeyi yoktu başka. ve şimdi sen onu yoksul buluyorsan, […]

Hakikat Nedir?: İslam Düşünce Geleneğinde Hakikat Kavramı

Şu kevn ü mekânı tutmuş ışığınNöbetin bekleyen alır keşiğinBeklemeli o sultanın eşiğinGünde yüz bin kere yüzler sürmeli —Âgâhî   Hakikat kelimesi, oldukça farklı bağlamlarda kullanılır. En yaygın tabir olan “hakikati bilmek” ifadesi, bağlamından koparıldığında çoğunlukla konuşanın hayalindeki müphem ve dile getirilmesi güç anlamları ifade eder. Kelime, en kaba haliyle bir nesnenin, olayın yahut olgunun zihin […]

Medya Gerçeklik ve Öte Gerçeklik İlgisi

Medya başlığı altında yer alan basın, televizyon, internet, sosyal ağlar gibi unsurların, teknolojik gelişmeyle birlikte, bireysel–toplumsal ilişkilerimizde ve giderek gündelik hayatımızın hemen her alanında daha etkin bir yer kapladığı söylenebilir. Bu durumu, iletişim teknolojisinin geniş kitlelerce ekonomik olarak da erişilebilir olması, yanı sıra ekonomik ve ticarî etkinliklerin küresel nitelik kazanması ve benzeri nedenlerle ilişkilendirmek mümkündür. […]

Eşyanın Hakikatleri Sabittir

Ehl–i Hak şöyle dedi:Eşyânın hakikatleri sabittir.Onlara ilişkin bilgi sabittir.Sofistlerin düşündüğünün aksine.  Ehl–i Hak, üç tâifedir. Birincisi, ilmelyakîn sahipleridir. Bunlar ednâ (aşağı) mertebede olanlardır. Kendisinin ve âlemin varlığıyla Hakk’ın varlığına istidlâl edenlerdir. Mesela bende ilim sıfatı var, benim ilmim hâdistir. Hakk’ın dahi ilim sıfatı var. Hakk’ın ilmi kadîmdir. Benim kudretim var. Benim kudretim hâdistir. Hakk’ın dahi […]