İbn Haldun

İbn Haldun

Ne Mücerret Akıl Ne de Mücerret Nakil: Tarih İlminin Yöntemi Olarak Umrân

Bilinmelidir ki tarih ilmi; yöntemi itibarıyla seçkin, amaçları itibarıyla saygın ve faydaları itibarıyla zengin bir ilimdir. Çünkü bu ilim, karakter ve tutumları bakımından milletlerin geçmişteki koşulları, Peygamberlerin yaşamları, devletleri ve

Son Yazılar

Mecmeu’s–sulûk isimli eserde geçtiği üzere, fıkıh usûlü ve fıkıh ilimleri, dirâyet ilmi olarak da adlandırılır.

Sözlükte, kendisine bir başka şeyin dayandığı şey mânâsına gelir. Başka bir şeyin kendisi üzerine bina

Miladi 19. yüzyıl, yarım kalmış ihya teşebbüsleriyle doludur; bir seyl-i huruşan gibi gelen Batı istilası

el–Munkız, Gazzâlî’nin hem kendi hakikat arayışını, krizini ve hakikate ulaşma sürecini özetlediği hem de yaşadığı

“Bir yöntem olarak Kilise”nin, 14. ve 15. yüzyıllarda vuku bulan nedenlerle çökmesi ertesinde Batı Avrupa’da