“Dünya”, elimizin erdiği, gözümüzün gördüğü, bize yakın olan anlamlarına gelen bir sıfat olarak alındığında, “Dünya hayatı adaletin tecelli ettiği bir mekândır” diyebilmek pek mümkün görünmüyor. Dünya hayatı, insanları, fiziksel veya
Başlıktaki sorunun cevabını tam olarak vermeye çalışmak Nebi olmayanların yetkinliklerini aşar. Nebilerin bildiklerini ya da kendilerine bildirileni bize açtıklarında, cehdederek iletileni anlayabilir veya tecrübemizdeki karşılığını görebiliriz fakat söz konusu bilgiyi
Tarihsel olarak üniversite, akademik ilgilere sahip kişilerin bir araya gelerek teşkil ettikleri bir oluşum. Biraz loncaları andırdığı söylenebilir. Girebilmenin ve ayrılabilmenin, kabul görmenin ve yükselebilmenin şartları yine katılımcılar tarafından belirleniyor.
İnsan doğal bir varlıktır. Yerküre–nâm gezegende hemcinsleriyle birlikte yaşar. Etten, kemikten, kandan, tırnaktan yapılmıştır. Lâkin kendisine doğal varlıklar olarak benzeyen bitkilerden, hayvanlardan farklıdır. Onda bir başkalık, bir fazlalık vardır. Sanki
Medeni bir toplumun yerleşik olduğu mekân anlamında şehrin kuruluşu, geliştirilmiş tüm maddî altyapısının ötesinde sakinlerinin kendilerini bir sahne içerisinde idrak ediş biçimlerini varsayar. Şehir ile sahnenin idraki arasındaki rabıta, kolaylıkla,
Felsefe tarihinin belki de en önemli yarılması Platon ile Aristoteles’in gerçeklik anlayışlarında karşımıza çıkar. Varlık hissî olandan bağımsız idealarla mı yoksa ancak hissî olana gömülü küllîlerle mi özdeş kılınmalıdır? Asıl
Alman felsefeci Immanuel Kant’ın 1788 yılında yayımladığı Kritik der Praktischen Vernunft (İkinci Kritik) kritik projesi kapsamında yazdığı üç temel eserden ikincisidir. Bu proje kapsamında Kant, Birinci Kritik olarak da anılan Kritik der reinen
İnsan, sadece Allahu Teâlâ’nın emirlerine riayet etmelidir. İslâm, Allahu Teâlâ’nın iradesine sorgusuz sualsiz tâbi olmak,
Modern sanatın yeni bir maneviyat, yeni bir metafizik hatta yeni bir din olarak Aydınlanma süreci
Hocam hoş geldiniz. Bugün imkânımız nispetinde sanat ile ilgili söyleşelim istiyorum. Siz uzun yıllardan beri
Gelenekselci İslam sanatı anlayışının çeşitli isimleri, alanın ne ölçüde Kur’ân–ı Kerîm öğretisinin hizmetinde bir sanat
Osmanlı–İslam Mûsıkîsi, “İnsan Merkezli” Bir Mûsıkîdir Allah, insanı yaratmayı murad etti, onu yeryüzünde kendisine halife
Copyright © 2025 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.