Dünya’nın İkizi Var mı?

Gökbilimciler on yıllardır evreni, bize yakın konumdaki galaksileri ve galaksimizi inceleyerek bizimkine benzer gezegenler arıyor. 1995 yılında iki astrofizikçinin bulduğu gezegenle başlayan arayış, günümüze kadar devam etmektedir. Ancak hiçbir güneş sistemi, karasal ekosistemin ortaya çıkmasını mümkün kılan hassas çevresel ve fiziksel şartlara sahip görünmüyor. Peki Dünya gezegeni benzersiz ve tekil olabilir mi? Harika bir soru! […]

Dünya Sadece Fizikî Nesnelerden mi Oluşuyor?

Metafizik doğalcılık (natüralizm), var olan her şeyin doğal dünyanın bir parçası olduğunu ve doğal yasalar ve ilkeler aracılığıyla açıklanabileceğini savunan kapsamlı bir felsefî dünya görüşüdür. Diğer bir deyişle metafiziksel doğalcılığa göre uzay–zaman ve onun içindeki fizikle tarif edilen cisimler dışında bir gerçeklik yoktur. Dolayısıyla bu görüşe göre doğaüstü ya da evrene aşkın varlıklar mevcut değildir. […]

Dünya’ya Davet Olarak Sinema ve ‘Hakk’ın Nazarında Vasıta Olarak İnsan

Önemli sinema düşünürü Andre Bazin, film sanatının insanı dünyaya davet ettiğinden bahsetmişti bir metninde. Bu cümlenin bir arkeolojisi, Bazin’in ne kastettiğinden çok, dünyanın ve film sanatının ne olduğunu anlamaya yönelik bir kazı anlamına gelecektir.  Rönesans’la başlatabileceğimiz bir “görme biçimi” ve bu görme biçiminin felsefî dışa vurumu olan kartezyen düşünce, modernliğin “dünya” ile kurduğu ilişkiyi tanımlıyor. […]

Hümanizm, Felsefe ve Sanat

Aristoteles insanda üç temel etkinlik tespit eder: Theorike, praktike ve poietike. İlki bilmeye, ikincisi eylemeye ilişkin iken, sonuncusu insanın üretme kapasitesiyle ilgilidir. İşte insanın üretme etkinliğini ifade eden kavrama sanat diyoruz. İster Yunanca tekhne isterse dilimizdeki sanat kavramı olsun hüner bilgisini ve bu bilgiye göre araç üretimini ifade eder. Platon, diyaloglarında gemicilik, marangozluk vs. sanatından […]

Sûfîlerin Dünyası Neresidir? Zühd fi’d–dünyâ’nın Mahiyetine Dair Bazı Değerlendirmeler

Tasavvuf geleneğinin ilk büyük eserlerinden el–Lüma‘nın müellifi Serrâc (ö. 378/988), sûfîlerin namaz ibadetinde dikkat etmesi gereken edeplerden (âdâb) bahsederken namazın ilk vaktini kaçırmamak adına “vakti bilme” işinin birtakım kaidelerinden bahseder. Ona göre tasavvuf yoluna giren bir sâlik, gündüzleri her vakitte içinde bulunduğu beldeye göre güneşin zeval vaktini ve bu vakti tayin edebilmek için gerekli ölçüleri […]

Kur’ân–ı Kerîm’de Dünya

Giriş Dünya kavramı, bizim için aynı anda hem içinde yaşadığımız hem de insanoğlunun düşünce ve davranışlarıyla kendisi için kurmuş olduğu tarihsel dünyayı ifade etmektedir. Örnek olarak Batı dünyası veya İslam dünyası dediğimizde Batılı veya Müslüman toplumların, tarihiyle, kültürüyle kurdukları anlam dünyasını ve bunun üzerine kurdukları medeniyeti kastederiz. Bulundukları coğrafyaları ve bu coğrafyaların sahip oldukları özelliklerini […]

Heidegger, Dünya ve Ötesi

  Tanrı-sız ve dünya-sız hale gelen modern insan ev-siz’dir. Doğrusu, Tanrı’nın yokluğunda ve dünyanın yıkımında evsizlik modern tarihsel insandan bilhassa beklenendir. —Das Ereignis, M. Heidegger1 Heidegger (ö. 1976), 1927’de yayımlanan Varlık ve Zaman başlıklı abidevi eserinde felsefe tarihinin şu kadim varlık (“olma”) meselesini Dasein analitiğinden ve dolayısıyla onun egzistansiyal çerçevesi olarak dünya kavramından hareketle yeni […]

Heidegger’in Bir Wittgenstein Alıntısı Tractatus Logico–Philosophicus’un Dünya Resmine Dair

“Bir keresinde kendisine Heidegger’den bahsettiğimde –hangi bağlamdaydı unuttum– Wittgenstein, bir adamın karanlık olabileceğini ve hâlâ söyleyecek önemli bir şeyi olabileceğini belirtmişti; ama şunu ekledi: ‘Fakat Heidegger’e güvenmiyorum.’” (Ludwig Wittgenstein)1 “Wittgenstein şöyle diyor: Düşünmenin içinde bulunduğu güçlük, bir odadan dışarı çıkmak isteyen adama benzer. İlkin pencereden çıkmaya kalkışır, ama pencere onun için çok yüksektir. Sonra bacadan […]

Hakikat ve Yanılsama Arasında Bir Tuzak veya Varlık–oluşsal Bir İmkân Olarak Dünya

  Dünya, muhtevi olduğu yapısıyla hayatı mümkün kılan bir gezegen olmanın ötesinde, insanın hakikatiyle buluşmasının veya oyunsu tabiatına bağlı olarak hakikatini büsbütün unutmasının varlık–oluşsal zeminidir aynı zamanda. Öyle ki insanın dünya–içre varlığının anlamı meselesi de dünyanın insan için nasıl bir Hakikat değerine sahip olduğunu açığa çıkaracak şekilde, dünyanın Hakikat karşısında nasıl bir ontolojik statü veya […]

Biz Hangi Dünyada Yaşıyoruz?

İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır. —İsmet Özel   Dünya; ortak bilgi, kanaat ve yargıların ötesinde, bireysel ya da toplumsal bilgi birikimimize bağlı olarak her birimize farklı şekillerde görünür. Kişisel deneyim, toplumsal bellek ve entelektüel duyarlılıklar, herkesin paylaştığı bilindik dünya algısının dışında her birimiz için bambaşka dünyalar oluşturur. Teoloji ve felsefenin daha başından itibaren […]