Beyan ve Temeddün Beyan Cihetinden Temeddünün Temellendirilmesi en–Nef’u’l–Mu’avvel’den
قَالَ رَحِمَهُ اللَّهُ عَلَى مَا أَنْعَم1 (عَلَى) kelimesi bi’tibâri’l–isbât (اَلْحَمْدُ لِلَّهِ) kavline müte’allık olup 2(أُثْبِتَ هَذَا الْحَمْدُ عَلَى إِنْعَامِهِ) mefhûmunda olur.3 (مَا) masdariyye olup mevsûle olmadığına delîl–i lafzî; mevsûlün âide ihtiyâcı hasebiyle (أَنْعَمَ بِهِ) takdîrinde olmak lâzım gelip halbuki (عَلَى مَا أَنْعَمَ) üzerine atfolunan (عَلَّم) kavlinde (مَا لَمْ نَعْلَمْ) mef’ûl olmak takrîbiyle bu takdîrin taazzür–i i’tibârıdır. Ve […]
Temeddün Ahlâk–ı Alâ’î’den
Maksûd bu tafsîlden oldur ki insân bekā–yı nev’ ve bekā–yı şahsında birbirinin hidmet ü mu’âvenetine sâyir hayvânâttan artık muhtâcdır. Hikmeti oldur ki insân akl u temyîz ile mevsûf u mümtâzdır. Pes Hakk –celle ve alâ– cemî’–i mesâlihini eğer gıdâ eğer libâs eğer silâh eğer mesken kendinin tahsîline ve reviyyetine tefvîz etmiştir, zîrâ fikr ü akl […]
Kültürden Medeniyete
1 Medeniyet seviyesine erişebilmiş kültürlerde gelenekleşmiş örfler, ödev–hak dengesi gözetilerek sıkıca belirlenmiş düzenlere dönüştürülmüş, buradan da hukuk, dolayısıyla da kanunlar oluşturulmuştur. Hukukun ise, aslı esası ahlâktır: Geleneklere geçmiş göreneklerdeki ahlâk, yaptırım gücü bulunmayan yaşama tarzıdır. Bu hâliyle ahlâk devingen ve akışkandır. Hâlbuki özellikle yazıyla tesbitinden itibaren hukuk, sâbitleştirilmiş bir düzendir. Hukuköncesi dönemlerde kişiler, geleneklerle aktarılagelinmiş […]