Tarihin ve Sosyolojinin Sınırlarında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Açılımları

Mahmut Hakkı Akın

Mahmut Hakkı Akın



Cumhuriyet Halk Partisi hakkında konuşmak ya da yazı yazmak, bu partinin ömrü yüz yıla yaklaşan bir siyasî örgüt olduğunu göz önünde bulundurmayı gerektirir. İttihat ve Terakki Fırkası geleneği de göz önünde bulundurulduğunda CHP için büyük bir tarihî miras söz konusudur. Ömrü yüzyıla ulaşan, örgütlenme geleneği itibariyle yüz yılı da aşan bir siyasî partinin, tarihsel ve toplumsal değişmelerden etkilenmemesi ve tamamen aynı şekliyle siyasî hayatına devam etmesi mümkün değildir. Bu durum sadece CHP için değil, siyasî ömrü daha kısa olan partiler ya da diğer örgütler için de geçerlidir. Ancak bu partinin bir dönem, doğrudan toplumsal dönüşümü belirleyen zihniyeti ve pratiği birlikte temsil ettiği düşünüldüğünde meselenin çeşitli ve farklı yönlere sahip olduğu da dikkat çeker. 

CHP, Cumhuriyet’in kurulmasının ardından karşısında muhalif bir parti bulmuştur. Cumhuriyet rejiminin toplumsal değişme yönteminin daha radikal devrimcilik yerine kendi dinamikleri üzerinden sürekliliğini savunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, millî mücadelenin siyasî ve askerî komuta kadrosunun önemli bir kısmının katılımıyla teşekkül etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı’dan devam eden modernleşmenin sürdürdüğü eski-yeni çift başlılığının devrimci bir tarzla yeni olan lehine ortadan kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Bu tarz, memleketin ilerlemesi ve gelişmesi gibi iyi niyetli amaçları hedeflese de eskiyi ya da geleneği temsil edenleri değiştirmenin de ötesinde dönüştürmeye yönelmiştir. 1925 yılında Şeyh Said İsyanı sonrasında muhalefet tasfiyesiyle devam eden otoriterleşme, Türk modernleşmesinde değişime yön vermenin de ötesinde “değişimi dönüştürme” süreci olarak tanımlanabilir.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun