İnsanın Yükümlülüğü, Muhataplığı ve “Kadın Dindarlığı”

Kadriye Durmuşoğlu

Kadriye Durmuşoğlu



İnsan, sosyal bir varlıktır. İnsana ait olanı anlama ve anlatma çabası, kavramlardan hareket etmeyi gerektirir. Kavram, gösterilendir. Gösterilen, kavramın anlattığı gerçeğin kendisi değil; gerçek hakkında belli bir bilgidir. Düşüncenin temel birimidir. İnsan zihninin tüm faaliyetleri, kavramlar arasında bağ kurmaktan ibarettir. Kavramlar, gerçeği ortaya çıkarmanın da gerçeğin üstünü örtmenin de aracı olabilir. Bir kavramın bir yerde kullanılması, orada o kavrama uygun düşen bir gerçeklik olduğu anlamına gelmez. Kavramlar, gerçeği gizlemek ve tahrif etmek amacıyla da kullanılır. Gerçeğin üstünü örten söylem, asıl söylenmesi gerekenin yerini alabilir. Kavramların ve söylemlerin bilinci köleleştirmesinin önüne iradeyle geçilebilir. Kadınların dini yaşantıları, yani dindarlıklarının erkeklerinkinden farklı olduğu, kadın ve erkeğin dini yaşayış ve davranış bakımından aynı olmadıkları ileri sürülerek kadın dindarlığı kavramına başvuruluyor. Bu çalışmada din ve dindarlık kavramlarından hareketle “kadın dindarlığı” kavramının İslam’ın kaynaklarındaki yeri analiz edilecek; dinin, beşer aynasında cinsiyet ayrımcılığında yansıyıp yansımadığı gösterilecektir.

Din, “akıl sahiplerini hüsn-i ihtiyarlarıyla bizzat hayırlara sevk eden vaz’ı ilâhî”dir.1  “Cenab-ı Allah’ın peygamberleri vasıtasıyla kullarına tebliğ eylediği itikadî, amelî, ahlâkî bir kanunî umumidir ki, aklı olan insanları hayır ve fazilete sevk eder.”2 Din, Allah’a inanma ve bağlanma, Hakka teslimiyettir. Teslimiyet, tam bir ihlâsla itaat ve bağlılıktır. Kur’ân–ı Kerîm’de din, ulûhiyeti ve ubûdiyyeti ifade eder. Din, Allah’a nispetle “hâkim olma, itaat altına alma, hesaba çekme, ceza-mükâfat verme”; kula nispetle “boyun eğme, aczini anlama, teslim olma, ibadet etme”dir. Neticede din; Allah ile insan, insan ile insan ve insan ile tabiat arasındaki ilişkileri düzenleyen kanun, nizamdır. İnsanın hayatının bütününde benimseyip takip etmesi için konulan esasları gösteren bu yolun adı, İslam’dır. (3:19,85) 

Her din, ortaya koyduğu değerlerle müntesiplerinin tavırlarını, düşüncelerini, eylemlerini ve bir bütün olarak hayat tarzını şekillendirmeyi gaye edinir. Bir inanç sistemi olarak, bireylerin düşüncesine, değerlendirmelerine ve eylemlerine yön verir. Din, insana hayat tarzı teklif eder. Bu bağlamda din, insanın kullanım kılavuzu, yol haritası, değerler ve ilkeler dizgesidir. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun