Eylem/Fiil Sorunu
1. Fiil, etrafında olup bitene irâdî olarak/bilerek ve farkında olarak müdahale etmek veya etmemektir. Olup bitene müdahale edebilmek için hem buna muktedir olmak hem de nasıl müdahale edeceğini bilmek yanında, bunun olmasını, olmamasına göre tercihe şayan görerek istemek gerekir. Fiilin muktezası; irade, bilgi ve kudrettir. Daha farklı bir ifadeyle irade, bilgi ve kudret kendi başlarına […]
Yeni Sayı | Amel (Sayı 18)
“Bilginin Ameli Gerektirmesi Şarttır”
Sonra, Peygamber olan bu şahıs, benzerinin varlığı her vakitte yinelenenlerden değildir. Çünkü onun gibisinin yetkinliğini kabul eden madde, mizaçların pek azında bulunur. Dolayısıyla Hz. Peygamberin beşerî maslahat işlerinde ortaya koyduğu ve yasa yaptığı şeyleri, güçlü bir yönetişle düzenlemiş olması bir zorunluluktur. Kuşkusuz bu konudaki kaide, insanların Yaratan’ı ve âhireti bilmedeki devamlılıkları ve peygamberi takip eden […]
İbadetler ve Bunların Dünya ve Âhiretteki Yararları
Sonra, Peygamber olan bu şahıs, benzerinin varlığı her vakitte yinelenenlerden değildir. Çünkü onun gibisinin yetkinliğini kabul eden madde, mizaçların pek azında bulunur. Dolayısıyla Hz. Peygamberin beşerî maslahat işlerinde ortaya koyduğu ve yasa yaptığı şeyleri, güçlü bir yönetişle düzenlemiş olması bir zorunluluktur. Kuşkusuz bu konudaki kaide, insanların Yaratan’ı ve âhireti bilmedeki devamlılıkları ve peygamberi takip eden […]
Amel Sorunsalı ve Abdurrahman Taha
Amelin fert ve toplum açısından mahiyeti İslam tarihinin kadim tartışmalarındandır. İslam düşüncesinde ana mezhep ve meşreplerin oluşmasındaki belirleyiciliği bilinmektedir. Amelin imandan bir cüz olup olmadığı meselesi, amel–niyet ilişkisi, büyük günah işleyenin durumu, nazarî hikmet–amelî hikmet tartışmaları, bugün hâlâ güncelliğini korumaktadır. Modern Batı düşüncesinde Aydınlanma sürecinin zeminini tecrübe ve gözlem üzerine kurması, Marksist teorinin teoriyi pratiğin […]
İnsandan Diğer Türlere Organizmanın Fâilliği
Günümüzde insanın evrendeki konumu ve fâilliğiyle ilgili felsefî tartışmalarda iki tema öne çıkmaktadır: İnsanın makineyle ilişkisi ve bir organizma olarak insan. İnsanın, yine kendi ürünü olan makineyle ilişkisinin fütüristik bir dışa vurumu, insanın kendi türsel varlığını teknoloji yoluyla dönüştürmesi, bir bakıma siborglaşmasıdır. Bu özlemi yansıtan transhümanizm, insanı adeta biyolojik “ıstırabından” kurtarma arzusunu benimser ve en […]
Yaşama Eylemi
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani, bütün işin gücün yaşamak olacak. … Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun hâlde ölüme inanmadığın için, yaşamak, yani ağır bastığından. […]
İletişimsel Eylem ve Toplumsal Etkileri
Mevcudiyet, bilinç varlığı olan insan açısından bir meşruiyet sorunu olarak algılanmış olsa gerektir. “Niçin bir şey, yok değil de var” sorusuna, Aristoteles’in neden–erek (teleologie) kuramı doğrultusunda, her şeyin bir nedenden ötürü ve bir amaca yönelik olarak var olduğu teziyle cevap vermek mümkündür. Bu düşünce tarzı, yani varoluşu bir nedene ve bir amaca tâbi kılmak, insanın […]
Ontolojik Bir Temaşa Eyleminden Epistemik Bir Temsil Pratiğine Klasikten Moderne Felsefe Kavrayışının Dönüşümü
Felsefenin ne olduğu kaygısıyla modern zamanlarda kaleme alınmış herhangi bir felsefe metnine kabaca bir göz atıldığında görülecek ilk şey, felsefenin Antik Yunan’da salt teorik kaygılarla teorik gerçekleştirilen entelektüel bir faaliyet olarak doğduğu olacaktır. Söz konusu metinlerde ileri sürülen bu iddia karşısında, “nasıl olur, düşünme eylemi antik Yunan’da mı başlamıştır?” şeklinde bir karşı çıkışın önünü almak […]
Hicret Yurdunun Fıkıh Usûlündeki Yeri ve Önemi: “Amel–i Ehl–i Medine”
İnsanlık tarihinde bazı şehirlerin ayrı bir yeri vardır. Bu şehirlerden biri de Medine’dir ve Medine’nin dönüm noktası hiç şüphesiz Hz. Peygamber’in hicretidir. Hicret ile birlikte bambaşka bir çehreye bürünen Medine, Hz. Peygamber liderliğinde teşekkül eden İslam Devleti’nin ilk başkenti olma özelliği kazanmış, İslâmî hükümlerin nüzûlüne ve tatbikatına şahit olmuş, Hz. Peygamber’in yetiştirdiği sahâbîlerle ilmin halka […]