Cevâmiu’l-Kelîm: İbnü’l-Arabî’nin Dünya Görüşünde İnsan ve Âlemdeki Konumu
Bir dindarlık hareketi olarak başlayan tasavvuf geleneğinin zaman içerisinde sistematik bir din ve dünya görüşünü de geliştirdiği görülür. Bu görüş çerçevesinde tasavvuf geleneği özgün bir varlık, bilgi ve değerler tasavvuru önerir. Bu bağlamda Tanrı-âlem ve insana dair kadim felsefî problemlere çözümler sunar. Tanrı’nın zatının tek ve mutlak gerçeklik olması ve âlemin ise bu gerçeklikten kaynaklanmakla […]
David Hume’un İnsanın Doğası ve İnsan Zihni Kitapları Üzerine
Batı düşüncesi bağlamında Kilise içinde başlayan rasyonalizm, bunun tezahürü olarak yeni insan fikri ile ilgili oluşturduğu zemin, bu zemin üzerine inşa edilen insan telakkileri ve ardından başlayan insan merkezli hareketler, Aydınlanma sürecini ve bugünü anlamada önemlidir. Eşya ve hadiseleri aşkın bir iradenin değil de ondan bağımsız bir biçimde insanın aklı ve imkânlarının belirlemesi olarak tanımlayabileceğimiz […]