İnsan, sadece Allahu Teâlâ’nın emirlerine riayet etmelidir. İslâm, Allahu Teâlâ’nın iradesine sorgusuz sualsiz tâbi olmak, teslim olmak anlamına geldiğinden, mimarın aldığı her karar, sadece “İlmî Tevhîd” ve “Amelî Tevhîd” ile ulaşılabilen aynı teslimiyeti ifade etmek durumumdadır.
İslâm mimarîsi, kontrolden çıkmış “ratio”nun ürünü değildir. İslâmî–dinî akidelerin, İslâm’ın kozmolojik telakkilerinin ve Tevhîd anlayışı bağlamındaki İslâmî tavırların yansıması ve ürünüdür. Tevhîd, hem Allah’ın iradesine teslim olmayı hem de her şeyin kendi doğru yerinde bulunduğu bir düzenin tesisini ifade eder.
Mimarî, yaratılmış âlemi “olduğu gibi” anlayan ve değerlendiren akıllı ve sorumlu Müslüman tarafından tasarlanıp uygulanır. “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde temiz akıl sahipleri için âyetler vardır.” (Âl–i ‘İmrân 3/190)
—Mimar Sinan