Teknolojilerin nüfuz ettiği alanın git gide genişlediğine şahit oluyor, pek çok yaşam pratiğimizi günümüzde teknolojiler aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Teknolojiler, bu aracılıklarda yeni bağlamlar tesis ediyor; bir yandan dünyayı dönüştürürken diğer yandan yaşamımız teknolojilerin de tesiriyle örülüyor. Sadece deneyimleri ve eylemleri biçimlendirmekle kalmayan teknolojiler, varoluşa anlam verme tarzını da değiştiriyor, tasavvurları dönüştüren derin tesirler oluşturabiliyor. Nitekim dijital çağ, teknoloji çağı gibi ifadeler, yaşadığımız dönemi neyi referans alarak tasvir ettiğimizi, insanlık durumumuzu nasıl anlamlandırdığımızı ve kendimizi nerede konumlandırdığımızı ifşa ediyor. Referansta bulunduğumuz bu yapıyı tüm boyutlarıyla anlama çabası ise, teknolojileri birçok disiplinin gündeminde üst sıralara taşıyor.
Kanaatimizce, teknolojiyi anlama çabasında dikkate almamız gereken en mühim hususlardan biri, onların nötr araçlar olmadığıdır. Hem ilmî mecralarda hem de kamusal tartışmalarda taraftarlarına rastlanan nötr araçlar tezi, teknolojilerin dünya görüşleriyle, tasavvurlarla, değer alanıyla doğrudan ilgisi olmadığını, bu tür meselelerin sadece kullanıcılarla ya da kullanım şekliyle ilgili olarak gündeme geldiğini öne sürüyor. Oysa teknoloji ürünlerini, onların kullanımından kesin çizgilerle ayırmak o kadar da kolay görünmüyor.