Genetik Teknolojiler Bilim, Etik ve Güç Üzerine

Esra Kartal Soysal

Esra Kartal Soysal



Günümüz dünyasında biyolojinin ve dahi biyoteknolojinin altın çağını yaşadığı gerçeği şüphe götürmez. Son yıllarda biyoteknolojik çıktıların içinde gen teknolojilerinin en çarpıcı atılımı olarak değerlendirilen “genetik düzenleme” (genetic editing) teknolojisi, devrim niteliğinde gelişmelerin kapısını aralıyor. Bu teknoloji içinden bakterilerin virüslere karşı geliştirdiği doğal savunma mekanizmasından esinlenerek ortaya çıkan CRISPR, 1980’lerde yeşeren gözlemlerin 2000’li yıllarda sistemleşme temayülüyle birlikte, bir genetik düzenleme aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Cas proteinleri, özellikle Cas9 enzimi, DNA’yı kesme ve düzenleme özelliği sayesinde genetik materyalde istenilen değişiklikleri yapma imkânı sağlamıştır. CRISPR–Cas9 ile 2020 Nobel Kimya Ödülü’nü hak eden gen düzenlemenin tarihi uzun ve karmaşıktır. Ancak gen düzenlemenin geçmişinden daha tartışmalı olan şey geleceğidir. Gen düzenlemenin, çoğunu henüz duymadığımız yeni (baz düzenleme ve sentetik RNA kılavuzlu nükleaz destekli Cas9 vb.) teknolojilerle gelişmesi muhtemeldir ve fakat yolun nereye gittiğini söylemek, bu teknolojinin uzantılarının dünyayı nasıl değiştirebileceğini öngörebilecek bir müneccim olmadığından zor görünmektedir. 

CRISPR teknolojisi, geleneksel genetik mühendislik yöntemlerine göre pek çok avantaj sunar. Hedef genin spesifik olarak belirlenmesi sayesinde istenmeyen yan etkileri en aza indirgemeye çalışır, genetik değişikliklerin kısa sürede gerçekleştirilmesine olanak tanır ve diğerlerine kıyasla daha düşük maliyetlerle uygulanabilir. Başka ifadeyle sunduğu hassasiyet ve esneklik yüksektir. Bundan dolayı da sağlık alanında (hastalıkların tedavisi, organ nakli öncesi doku düzenlemeleri vb.), tarımda (bitki ıslahı; verimliliğin, dayanıklılığın ve besin değerinin artırılması vb.), nesli tükenmekte olan türleri koruma çabalarında, yeni malzemelerin sentezlenmesinde, ilaç geliştirmede, yeni araştırma yolları bulmada, biyo–yakıt elde etmede, kriminolojide yeni yöntemler geliştirmede muazzam bir potansiyele sahiptir. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun