Duygu Çağında Teknoloji

Merve Betül Üçer

Merve Betül Üçer



Dijital teknolojilerin hızla değişen dünyası, pek çok yeni tartışma alanını beraberinde getirirken duygular da bilhassa deneyimlenme alanlarında gerçekleşen dönüşümle sahada yer alıyor. Bilhassa sosyal medya platformların yükselişi ile duyguların deneyimlendiği mekânlar ve etkileşim biçimleri değişirken, gerçeğin yerini sanal, yüz yüze iletişimin yerini dijital iletişim, yakınlığın yerini yabancı almaya başlıyor. Yapay zekâ ve duygusal hesaplama programlarının dâhil olduğu bu dönüşüm sürecinde, gerçek duyguların tecrübesi, tespiti ve yönlendirilmesi ölçülebilir bedenlerden pazarlama teknolojilerine, sosyal güvenlik sistemlerinden hegemonyaya pek çok farklı alana uzanan bir sorgulama sürecine kapı aralıyor.

İnsanlar ve robotlar arasındaki farklılık, bilinç ve öz farkındalık kadar gerçek duyguların tecrübe edilmesiyle de ilgili. Yapay zekânın duyguları taklit edebilen ancak gerçekten hissedemeyen yapısı dikkate alındığında, insanın teknolojiyle giderek artan ilişkisinde gerçek duygularımızın tespiti ve muhafazası önem taşıyor. Hisseden birey için kendisini tanıması ve özgün eylemde bulunması için gerçekten ne düşündüğü kadar önem taşıyan gerçekten ne hissettiği sorusu, onu tanımak ve eylemlerine yön vermek isteyen diğerleri için de önemli. Bu önem, iktidarın, sermayenin ve büyük şirketlerin dâhil olduğu süreçte giderek büyüyor. İnsanlar nerede, nasıl hissediyor; hislerini nasıl dışa vuruyor, bastırmaya çalışıyor veya saklıyor; nelerden hoşlanıyor, neleri seviyor veya rahatsızlık duyuyor, korkuyor, tiksiniyor? Bu soruların her biri bugün yapay zekâ merkezli duygu analizleri için hayatî öneme sahip. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun