Kelâmî Açıdan Fâil Oluşun Ontolojik Temelleri

Mehmet Bulgen

Mehmet Bulgen



İnsana nispet edilen fiil ya da eylemlerin doğasına yönelik tartışmalar, İslâm düşüncesinde ortaya çıkan ilk kelâmî tartışmalardan biri olma özelliği taşır. Öyle ki kelâm ilminin insanın sorumluluk gerektiren eylemlerini açıklama çabası sonucunda doğduğu söylenebilir. Hz. Peygamber’in vefatı sonrasında imamet sorunu ekseninde gerçekleşen siyasî ve içtimaî karışıklıklar, Müslümanlar arasında iç savaşların meydana gelmesiyle sonuçlandı. Bu savaşlarda ölen ve öldürenlerin durumunun ne olacağı sorusu, iman–amel münasebeti, kaza–kader problemi gibi insan fiilleriyle ilişkili birtakım teolojik sorunları beraberinde getirdi. Bu kapsamda Cebriyye, insana nispet edilen tüm fiillerin ilâhî irade ve kudretin etkisiyle zorunlu bir şekilde meydana geldiğini iddia ederken Kaderiyye ise insanın sorumluluk doğuran kendi ihtiyarî fiillerinin yaratıcısı olduğunu savundu. Diğer taraftan Allah’ın mutlak kudreti ile insanın sorumluluğunu (teklif) dengede tutmayı amaçlayan bazı Müslüman düşünürler ise Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğu bir âlemde kulların ihtiyarî fiillerinde zorunlu olmadığını gösteren çözüm yolları aradılar. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun