Açık Oturum: Adalet

[/dflip Türker: Bismillah ve bihi nesta‘în. Adalet kelimesi, neredeyse dinî ve felsefî tüm bilimlerde terminolojik kullanıma sahip. Kelimenin esas itibariyle iki boyutu var: Birincisi, gündelik dildeki anlamıdır. Yani ortalama bir zihinde adaletle ilgili sınırları dakik bir şekilde çizilmemiş bir anlam bulunur. Oldukça eski olan bu anlamıyla adalet, belirli bir bilim dalında ya da felsefede kazandığı […]

Ahid ve Adalet

Şehir Arazi Üzerine Değil, Adalet Üzerine Kurulur Hz. Ömer’e atfedilen “Adalet mülkün temelidir” sözü kadim bir ilkeyi en veciz bir biçimde dile getirir. Buradaki mülkün öncelikli olarak egemenlik alanı (medine/şehir/memleket) anlamında bir mânâyı muhtevi olduğunun altını çizelim. Bakara suresi 251. âyet-i kerimede Calut’un yenilmesi ve Kudüs’ün fethinden sonra Davut’a mülk ve hikmet verildiği söylenir. Mülkün […]

Adaletin Görkemini Başkası’nın Yüzünde Aramak: Kadı Abdülcebbâr Açısından Bir Çözümleme

Adalet, Themis heykelinde görkemli bir kadın olarak temsil edilir. Görkemi gücünden, yanılmazlığından ve herkese eşit mesafede olmasından kaynaklanır. Mahkeme salonlarının tasarımı tarihsel süreç içerisinde değişmiş olsa da yargıçların kıyafetleri, oturdukları kürsüleri ve buna karşın sanıkların konumlandığı yerler Themis heykelinin görünümüne paralel olarak tasarlanmıştır. Tanrı’ya/Tanrıça’ya özdeş olarak görülen adalet, tüm toplumlarda yüce bir ideal olarak görülse […]

Politeia Diyaloğunda Sokrates ve Thrasumakhos Tartışması: Güç ve Adalet Bağlamında Mutluluk ve Erdem (Aretê) İlişkisi

Giriş Politeia1 diyaloğu ittifakla Platon’un baş eseri kabul edilir. Bunun nedeni kapsayıcı içeriğinin yanı sıra Sokratesçi olarak bilinen diğer diyalogların aksine bizi sonunda muğlak ve muallakta bırakmamasıdır. Ele aldığı adalet meselesini tüm cihetleriyle tartışarak sonuca bağlar ve bunu yaparken felsefe, bilim, sanat, din, toplum, siyaset, kültür dahil pek çok katmanı birlikte ve iç içe ele […]

Beni Sana Bağlayan Nedir? Toplumsal Bağın Kuruluşunda Adaletin Yeri: Fıkhî Bir Bakış

Hz. Peygamber[sav] bir hadisinde, “Bu ilmi her nesilde âdil kimseler taşıyacaktır. Onlar aşırıya kaçanların tahriflerini, bozguncuların sokuşturmaya çalıştığı iddiaları ve cahillerin tevillerini [ilimden] uzak tutacaklardır” buyurur.1 Kimi şârihler cümle yapısı itibarıyla gelecekten haber veren bir anlama sahip bu hadisin aslında talep ve emir taşıdığı, yani Hz. Peygamber’in[sav] ümmetine böyle bir sorumluluk yüklediğini düşünür. Buna göre, […]

Edebiyatın Ebedî Adaleti

Hukukun Özü Edebiyattadır Her hukukçu kendi çapında bir kurgu ustası, her büyük romancı da doğal bir hukuk filozofudur. Toplumda olan biteni ve bilhassa fertlerin başına neler geldiğini en iyi romancılar hisseder ve canlandırır. Adalet, tanım, ilke ve kurallarıyla hukuk literatürüne ait olsa da; adaletsizlik gerçek anlamıyla edebiyatta ete kemiğe bürünür. Roma hukukunun önemli kaynakları arasında […]

Etik-Eleştirel Bir Kavram Olarak Adalet

Günümüzde adalet, yaygın olarak toplumsal bir aradalığın imkân ve değerlerinin vatandaşlar arasındaki hakkaniyetli dağıtımı şeklinde anlaşılır. Bireylerin kamusal yaşamda özgürlüklerini gerçekleştirebilmesi için belirli hak, statü, fırsat ve kaynaklara eşit bir şekilde erişebilmesini ifade eder. Dağıtım adaleti, bir toplumun geneli için geçerli tarafsız ve biçimsel niteliklere sahip ilkelerin tespiti ve bu ilkelerin devletin kurumsal yapısına kamusal […]

H.L.A. Hart, The Concept of Law (1961-1994)

H.L.A. Hart’ın The Concept of Law [Hukuk Kavramı] adlı eseri 1961 yılında basılmış, hukuk kavrayışına getirdiği eleştiriler ve öneriler ile geniş ilgi uyandırmıştır. Eserle birlikte gündeme gelen yoğun tartışma ve itirazlar için çeşitli cevaplar geliştiren ve bunları yayınlama hazırlığında olan yazar, bu tasarısını gerçekleştirememiştir. Hart’ın ölümünden sonra takipçileri tarafından kısmen gerçekleşecek olan bu tasarı, eserin […]

Adalet ve Mizan

A daletin, her şeyi yerli yerine yerleştirmek/koymak olduğu ile ilgili formel tanım, şeylerin yerlerinin nasıl belirleneceği sorusu ile birlikte, bir belirsizlik kazanıyor. Yerini bulmak ve yerinde olmak, bu cihetten mutlak olarak belirlenmesi mümkün olmayan, ancak bunun için mutlak’ı iktiza eden bir hal ve ifade haline geliyor. Adaletin yasa ile, yasanın ise, son iki yüzyıla kadar, […]

Üç Tarz–ı Adalet: Türk Siyasî Tarihinde Öteki İlan Edilenin Adalet Talebi: Adalet

Hukuk ve siyaset felsefesinde kanunî olan ile meşru olan arasındaki ilişkinin nasıl kurulacağıyla ilgili çok eski bir tartışma vardır. Yönetimler kanunlara ihtiyaç duyar. Bununla birlikte yapılan her kanun, kendi sınırlarında kanunî olmak durumundadır. Ancak kanun koyucu eski olanın yerine yenisini ilan edebilir. Buradaki ilan etme iradesi güçle ilgili bir duruma işaret eder. Güçlü olan kanunu […]