Açık Oturum: Özgürlük

Çitil: Sevgili arkadaşlar, açık oturumlarımızın üçüncüsünde buluşmuş durumdayız. Okurlarımıza da hatırlatmak üzere ilk sayımız mükellefiyet, ikinci sayımız gerçeklik temalarını taşıyordu ve biz mükellefiyet meselesinin kaçınılmaz bir şekilde gerçeklik sorununu ve aynı şekilde özgürlüğü iktiza ettiğini düşünerek peş peşe bu temaları seçmiştik. Öncelikle bu meseleler, yani mükellefiyetimizin ne olduğu, nasıl bir gerçeklik içerisinde yaşadığımız ya da […]

Özgürlüğün Biyolojik İmkân Koşulu: Plastisite

Modern Batı felsefesinin genel karakterlerinden birisinin “biyoloji korkusu” olduğu söylenebilir. Descartes ile başlayan Kartezyen rasyonalist gelenek ya bedeni zihnin karşıtı yaparak ya da bu karşıtlığı kabul etmediği yerde özgürlüğü ortadan kaldırarak, özgürlük ile beden arasındaki ilişkiyi kesmişti. Ya Descartes gibi biyolojik bedeni saat gibi işleyen bir makine olarak anlama ya da Spinoza gibi bedene sahip […]

Müslüman Filozofların İnayet Teorisi

Giriş En eski düşünce geleneklerinin oluşmasından itibaren düşünürlerin ve filozofların çoğunluğu âlemin her bir parçasının bir diğerine muhtaç olduğunu, sürekli bir değişim ve hareket halinde bulunduğunu gözlemlediğinden, onun kendi kendisine var olamayacağını düşünmüştür. Çünkü muhtaç olma, değişim ve hareket gibi niteliklere sahip olan hiçbir varlığın kendi kendine yeterli olduğu düşünülemez. Nitekim bunların hepsi sonsuza uzanan […]

“Sadece Özgür”: Hissettiğin Gibi Yaşamanın Özgürlüğü

2011 yılının başında Arap ayaklanmaları Libya’ya sıçradığında dünyanın pek çok yerinde Libya halkına destek için yapılan protestolardan biri İstanbul’da gerçekleşti. Özgür-Der, Mazlum Der, İhh, Genç Siviller, Hak-Par ve dsİp ortak eylem kararıyla Taksim Meydanı’ndan Libya Konsolosluğu’na yürüdü. Pek çok konuda ayrı noktalarda bulunan grupların bir araya gelmesi itibariyle ilginç bir karakter taşıyan eylem, birlikte hareket […]

Freud’un Huzursuzluğunu Wittgenstein Giderebildi mi?: İnsanın Fâilliği Bağlamında Bir Değerlendirme

“İ nsan nedir?” sorusu, insanın irtibat halinde olduğu tüm varlık alanlarına ilişkin sorgulamaların nihayetinde kendisine döndüğü bir niteliğe sahiptir. Toplumun, ahlâkın, canlılığın, hayatın, Tanrı’nın, ölümün vb. ne’liğine ve anlamına ilişkin sorular, nihai kertede insanın ne olduğu sorusuna verilen cevabın/cevapların anlam kümesi içinde konumlanır. Dolayısıyla, insanlığın tarihsel tecrübesi içinde ortaya çıkan soru(n)ların, bu soru(n)ların muhatapları tarafından […]

Mimarlık, Zaman ve Özgürlük

“Güneş sistemimiz Vega yıldızına doğru saniyede 20 km hızla yaklaşırken insan nasıl hür olabilir?”  Bu cümle bir yakınımın lisenin son sınıfında felsefe dersinde verilen bir ödev için (İnsan hür müdür?) yazmış olduğu cevabın özünü teşkil ediyor. Bu kişi, astronomi dersinde öğrendiği bu bilgi ile dersin hocasının azîz gördüğü mefhumlardan biri olan hürriyet hakkındaki düşüncelerini kâğıda […]

Câhız ve Özgürlüğün Doğal Hali

Doğa ve özgürlük ilk etapta birbirlerini dışlayan ya da iyimser bir ifadeyle bir arada kullanılmaları belirli bir dikkat gerektiren durumlar olarak görünebilir. Çünkü bir tarafta sahip olduğu işleyişten zerre kadar taviz vermeyen, ilke ve kurallarını tavizsiz bir şekilde dayatan ve tüm evrendeki bileşenlerin kendinden kaynaklı olarak hareket etmesini sağlayan bir işleyiş olarak doğa; diğer tarafta […]

Rousseau’nun Toplum Anlaşması ve İnsan Özgürlüğü

Rousseau’nun toplum anlaşması tezi, kaynağı ne olursa olsun, Hristiyanca bir düşünce olan “insanın Tanrı tarafından terk edildiği” varsayımını ciddiye alan bir yaklaşıma dayalı ve terk edilmiş olduğu varsayılan insanın varlığını sürdürmesinin makul yolu olarak geliştirilmiştir. Bu durum hemen bütün modern Batı düşüncesi için geçerlidir.  İnsan hürriyetinin metafizik bir sorun olmaktan çok, pratik bir sorun olarak […]

Serbest, Serseri, Özgür

1. Özgürlük, insanın kendi saadetini, yani kemalini arama imkânıdır. Ve bu imkânı ondan kimse alamaz. Ancak kendisi, kendisine sunulan imkânı fark etmeyerek veya ihmal ederek, kendi kemalinden eksik kalabilir. İnsan kemalini ancak diğer insanlarla birlikte elde edebileceği için, kemalin ve özgürlüğün yolu, diğer insanlardan geçer. İnsan kemalini kendisi kendi başına tesis edebilir mi? İnsan diğer insanlarla, […]

Şerhu’l–Mevâkıf’ta İrade Bahsi

Birinci Maksat: İradenin Tarifi Denilmiştir ki irade, menfaat inancı veya zannıdır. Bunu söyleyen, pek çok Mu‘tezile kelamcısıdır. Onlar şöyle demiştir: Kudretin fiilin iki tarafına nispeti eşittir. İki taraftan biri hakkında menfaat inancı veya zannı meydana geldiğinde kudret sahibi kimse nezdinde o taraf diğerine baskın gelir ve onun kudreti o şeye tesir eder. Denilmiştir ki irade […]