Ömer Türker

Ömer Türker

Metafizik ve Gayb

Metafiziğe yönelik eleştirilerin ve kuşkucu yaklaşımların bir kısmı, metafizik kapsamına giren ve duyular tarafından idrak edilemeyen bir kısım meselelerin insan aklı için de gaybî olduğu ve aklın başka bir bilgi

Bilme faaliyeti, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve pek çok işlev şeklinde kendisini gösterir. İslam düşünce geleneğinde filozoflar; görme, işitme ve koklama gibi dış duyular ile hiss–i müşterek, hayal, vehim,

19. yüzyılın başından itibaren Batı’da o zamana dek geliştirilmiş ve halen de gelişmeye devam eden yeni bilimin ve bu bilimi taşıyan kurumsal yapıların aktarılması, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte diğer alanlarda olduğu

Düşünce tarihinin ana konularından biri insandır. Tüm bilim ve düşünce geleneklerinde ortak bir sorunlar öbeği olduğu hatta çeşitli yollardan birbiriyle irtibatlı olan muhtelif geleneklerde bir sorun sürekliliği bulunduğu görülmektedir. Bu

Toplumu yönetme sanatı olarak siyaset mahareti, bir toplumu kuran bilgi ve eylemler mecmuasının belirli bir amaca doğru sevk ve idare edilmesidir. Toplum, bir yönüyle birbirinden bağımsız bir yönüyle de birbiriyle

Bir hadiste “Âlimler, nebilerin varisleridir” denir. Bu hadis, İslam ilimler geleneğinde âlimlerin tarihteki ve günümüzdeki sorumluluğunu oldukça özlü bir şekilde ifade eder. Zira Teftâzânî’nin Şerhu’l–Makâsıd’ın başında söylediği gibi İslam medeniyetinde ilimler,

İslam düşünce geleneğinde teklifin dayanağının akıl olduğu hususunda ortak bir kanaat vardır. Tüm düşünürlere göre insan, bilen, bildiğinin farkına varan, idrâk ettiği şeyleri temyiz edip tanımlayabilen bir cevher olduğu için

Son Yazılar

İnsan aklı bilgisinin bir türünde kendine mahsus bir kaderle karşı karşıyadır: Öyle sorular ona musallat

Batı düşüncesi ve kritik denildiğinde akla Aydınlanma gelir. Aydınlanma’yı doğuran süreç (Reform–Rönesans) bir kriz, Aydınlanma

Matrix (1999) filminde dikkat çekici bir sahne vardır. Neo, Matrix’ten kurtarılıp ömrü boyunca hapsolduğu kapsülden

Hakikate Karşı Tutumlar Hakikat kelimesi iki yönlü kullanılır: Bir yandan “doğru”ya işaret eder, diğer yandan

Bilindiği üzere izâfiyetçilik, lehine, aleyhine ya da uzlaştırıcı bir söylem pratiği ekseninde ortaya konulan argümanlar

Düşünce tarihi, gerçek ile hakikat arasındaki yarıkları aşma gayretiyle anlaşılabilir. Doğu dinleri, yarığı spritüal aşkınlıkla